Aydın açıklarında, Yunanistan tarafından geri itilen bir lastik bot içinde bulunan 12’si çocuk toplamda 27 düzensiz göçmenin kurtarılması, bölgedeki mülteci krizinin acil durumlarına bir örnek teşkil ediyor. Aydın ilinden lastik bot veya can sallarını kullanarak Yunanistan’a geçmeye çalışan düzensiz göçmenlerin sayısındaki artış, Türk yetkililerin bu konuda gerçekleştirdiği çalışmaların önemini artırıyor. Yunan Sahil Güvenliği tarafından geri itilerek ölümle baş başa bırakılan bu kişiler, Türk sahil güvenlik ekiplerinin zamanında müdahalesiyle kurtarıldı.
Edinilen bilgilere göre, Türk Sahil Güvenlik ekipleri, Didim ilçesi açıklarında su üzerinde bir grup düzensiz göçmen bulunduğunu fark etti. Bu durum üzerine hemen harekete geçen sahil güvenlik botları, bölgeye intikal ederek kurtarma çalışmaları başlattı. Yunanistan unsurları tarafından Türk karasularına geri itilen lastik bot, Türk Sahil Güvenliği tarafından dikkatle izlendi ve 12’si çocuk toplam 27 düzensiz göçmen güvenli bir şekilde kurtarıldı. Bu tür kurtarma operasyonları, denizlerdeki insan kaçakçılığı sorununu bir nebze olsun hafifletmek ve göçmenleri koruma amacı güdüyor.
Kurtarılan düzensiz göçmenler, operasyon sonrasında önce gerekli sağlık kontrollerine tabi tutuldu. Sağlık kontrollerinin sona ermesinin ardından, bu kişiler Düzensiz Göçmen Ön Kabul ve Sevk Merkezi (GÖKSEM) adlı merkeze gönderildi. Burada, göçmenlerin ihtiyaçlarının karşılanması ve durumlarının değerlendirilmesi süreci yürütülecek. Bu merkezde, çeşitli sosyal ve sağlık hizmetlerinin yanı sıra kimlik tespiti ve göçmenlerin yasal statülerinin belirlenmesi gibi işlemler gerçekleştiriliyor.
Bölgedeki düzensiz göçmenlerin durumu, hem Türkiye hem de Yunanistan’nın öncelikli sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Düzensiz göçmenlerin güvenli bir şekilde ülkelere geçiş yapabilmesi için her iki tarafın da işbirliği yapması gerekmektedir. Özellikle, Ege Denizi gibi tehlikeli su yollarında yaşanan kazalar ve göçmenlerin sefaleti, insani yardımların ve koruma mekanizmalarının geliştirilmesini zorunlu kılıyor.
Bu olay, uluslararası göç politikasının ve deniz güvenliği önlemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gereken bir noktayı işaret etmekte. Göçmenlerin güvenli bir şekilde seyahat edebilmeleri adına, hem devletlerin hem de STK’ların daha etkin bir işbirliği içerisinde olmaları gerekmektedir. Düzensiz göç olgusu, yalnızca bir ülkenin değil, global bir sorundur ve bu sorunun çözümünde birleşik bir yaklaşım şarttır.