Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Bilgin, halk arasında “verem” olarak anılan tüberküloz (TB) hastalığının günümüzde hala kritik ve dikkat gerektiren bir sağlık sorunu olduğunu vurguladı. Tüberküloz, genellikle solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olup, semptomları sıkça diğer solunum yolu hastalıklarıyla karıştırılabildiğinden dolayı tanısı koymanın zor olabileceğini belirtti. Dr. Bilgin, verem mikrobunu taşıyan bir kişinin, öksürme yoluyla mikropları havaya salıp çevresindekilere bulaştırılabileceği uyarısında bulundu.
TÜBERKÜLOZ TANISI ZOR, ANCAK TEDAVİ EDİLEBİLİR
Modern yaşam şartlarının, kalabalık ortamlarda bulunmanın, göçün artış göstermesinin ve hijyen kurallarına uyulmamasının tüberküloz vakalarında artışa sebep olduğuna dikkat çeken Dr. Salih Bilgin, hastalığın sinsi bir şekilde ilerleyebileceğini ve ilk dönemde halsizlik, iştahsızlık ile kuru öksürük gibi belirtilerin görülebileceğini ifade etti. Bu belirtilerin hastalar tarafından çoğu zaman önemsenmediği, hastalık ilerledikçe ise gece terlemesi, kilo kaybı ve balgamda kan görülmesi gibi ciddi şikayetlerin ortaya çıkabileceği belirtildi. Ayrıca, tüberkülozun tanısının zor olabildiğini ve bir akciğer filminin tek başına yeterli olmadığını söyleyen Bilgin, bu durumda bilgisayarlı tomografi gibi ileri tetkiklerin yapılmasının gerekli olduğunu kaydetti. Tüberkülozun doğru tedavi ile tamamen iyileştirilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan uzman, tedavi sürecinin genellikle hastaneye yatış gerektirmeden yürütüldüğünü belirtti. Tedavi sürecinin genelde 4-6 ay sürdüğünü ifade eden Bilgin, bazı özel vakaların daha uzun sürebileceğini de göz önünde bulundurdu.
Türkiye’de tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçların, verem savaş dispanserlerinde ücretsiz olarak sağlandığını belirten Dr. Bilgin, tedavi sürecindeki en önemli hatanın hastaların tedaviyi erken sona erdirmesi olduğunu belirtti. Bu durumun hem hastanın iyileşmemesi hem de dirençli mikropların çevreye yayılması anlamına geleceğini vurguladı.
TEDAVİ SÜRECİNDE TEMİZ HAVA VE SAĞLIKLI BESLENME ŞART
Dr. Salih Bilgin, tüberküloz tedavisinde başarılı sonuçlar elde edebilmek için temiz hava ve sağlıklı beslenmenin büyük bir öneme sahip olduğunu dile getirdi. Bağışıklık sistemini güçlendiren, düzenli ve dengeli bir beslenme programının tedavi sürecinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Tüberkülozun ciddi bir hastalık olduğunu ancak erken teşhis ve doğru tedavi ile tamamen iyileşebileceğini ifade eden Bilgin, antibiyotik yerine anti tüberküloz ilaçlarının kullanılmasının temel tedavi yöntemleri arasında yer aldığını kaydetti. Semptomların görülmesi durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurulmasının, hastalığın önlenmesi açısından büyük önem taşıdığı bilgilendirmesini yaptı.