Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Türkiye’nin tarihsel olarak iki kıta arasında bir köprü olarak bilindiğini hatırlatarak, günümüzde ise dünyanın önemli bağlantı noktalarından biri haline geldiğini ifade etti. Dağlıoğlu, “2003 yılından bu yana, Cumhurbaşkanımızın liderliği altında Türkiye, 270 milyar dolardan fazla uluslararası doğrudan yatırım çekmeyi başardı. Bu yatırımın yaklaşık yüzde 70’inin Avrupa’dan geldiği dikkat çekiyor.” dedi.
Dağlıoğlu, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde düzenlenen “Uluslararası Ekonomi Zirvesi” nde “AB ve Almanya İlişkilerinde Yeni Dönem: Neden Türkiye?” konulu panelde konuştu.
Uluslararası ve yerli şirketlerin Türkiye’nin son 22 yılda üretim, Ar-Ge, lojistik ve bölgesel yönetim alanlarında bölgesel bir merkez haline geldiğini vurgulayan Dağlıoğlu, “Son 20 yıldaki politik istikrar sayesinde, kamu-özel iş birliği programlarıyla enerji, sağlık, eğitim ve dijital altyapıya önemli yatırımlar yapıldı. Türkiye, geçmişte Asya ile Avrupa arasındaki köprü olmanın ötesinde, artık dünyanın bağlantı noktası haline geldi.” şeklinde konuştu.
– “Türkiye, 270 milyar dolardan fazla yatırım çekti”
Dağlıoğlu, Türkiye’nin Avrupa ile olan Gümrük Birliği’nin yanı sıra, 27 ülkeyle serbest ticaret anlaşmalarının yürürlükte bulunduğunu ve üç ülke ile yeni anlaşmaların gündemde olduğunu belirterek, “Bu ticaret hacminde Türkiye, iç pazarıyla birlikte yatırımcılar için 1 milyarlık nüfusa erişim sağlayan bir ülke konumunda.” değerlendirmesinde bulundu.
Yetenek ve iş gücünün önemine değinen Dağlıoğlu, Türkiye’nin bu alanlarda büyük bir potansiyel barındırdığını vurguladı. Ayrıca, ülkenin çevresindeki ülkelerle karşılaştırıldığında en genç nüfusa sahip olmasının avantajlarına dikkat çekti.
Dağlıoğlu, “Türkiye, 2003 yılından bu yana büyük bir yatırım potansiyeli sundu ve bu yatırımların büyük bir kısmı Avrupa kaynaklı. Bu da Avrupa ile Türk ekonomisinin entegrasyonunu gözler önüne seriyor.” ifadelerini kullandı.
– “Yatırımlar karşılıklı olduğunda daha kıymetli”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gümrük Birliği’ne yönelik açıklamalarını hatırlatan Dağlıoğlu, “Herkesin mutabık olduğu bir perspektif içindeyiz. Türkiye’nin ekonomik görünümünü yeniden değerlendirmek gerekiyor. 22 yıl önce 30 milyar dolarlık ihracat yaparken, şu an 260 milyar doları aşan bir ihracat düzeyine ulaştık.” dedi.
Dağlıoğlu, Hollanda, ABD, Almanya ve İngiltere ile Türkiye arasındaki dış ticaret verilerine dikkat çekerek, imalat sanayisinin önemini yineledi.
Türkiye’nin geniş ve çeşitli endüstriyel alt yapısına değinen Dağlıoğlu, “Enerji ve enerji ekipmanları ile gıda teknolojileri gibi sektörler önemli. Türkiye, son 10 yılda bu alanda açık ara lider durumda ve hâlâ büyük bir potansiyele sahip.” dedi.
– “Gümrük Birliği’nin modernleştirilmesi ve genişletilmesi gerekiyor”
Almanya’nın 10. Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Türkiye’deki şirketlerde büyük bir iyimserliğin mevcut olduğunu ifade etti.
Wulff, Türkiye’nin genç nüfusuna atıfta bulunarak, “Almanya ve Türkiye’nin NATO üyeliği işbirliğimizi güçlendiriyor. Gümrük Birliği’nin modernizasyonu şart. 30 yıl geçti, bu sürecin gözden geçirilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Vize sorununa da değinen Wulff, Avrupa’ya geçişte birçok zorluk olduğunu belirtti. “Bu alanlarda büyüme sağlamak için fırsatlarımız mevcut.” ifadesini kullandı.
“5 YILDA AVRUPA’YA 1 MİLYARDAN FAZLA YATIRIM YAPTIK”
Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, 17 ülkede faaliyet gösterdiklerini ve bunların çoğunun Avrupa ülkeleri olduğunu belirterek, “Bu ortaklıklarımız, Türkiye ile Avrupa arasındaki işbirliğini artırmayı amaçlıyor.” dedi.
Alper, “Son 5 yılda Avrupa’ya 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptık. Bu yatırımlarla, Türkiye’nin ve Avrupa’nın dijitalleşme alanındaki sorunlarına katkıda bulunmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ da Türkiye’nin Almanya’nın en büyük ticaret ortağı olduğunu vurguladı.
Yalçındağ, Almanya’nın yaşlanan nüfusuna dikkat çekerek, “Önümüzdeki 5 yıl içinde 6 milyon kişinin emekli olacağı öngörülüyor ve bu durum yöneticilerin nasıl bir çözüm geliştireceği sorusunu gündeme getiriyor.” dedi.
TÜRKİYE, KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİNİN VİTRİNİ KONUMUNDA
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası AŞ Genel Müdürü İbrahim Halil Öztop, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer ve Rönesans Holding Onursal Başkanı Erman Ilıcak katıldı.
Falcetti, Türkiye’nin EBRD için önemli bir ülke olduğunu belirtti. Geçen yıl Türkiye’ye 2,6 milyar avro yatırım gerçekleştirdiklerini dile getirerek, “Uzun dönemli bir yatırımcıyız ve Türkiye’yi asla bırakmayacağız.” ifadelerini kullandı.
Kamu-özel ortaklığı yatırımlarının önemine vurgu yapan Falcetti, “Türkiye, bu anlamda bizim için bir vitrin niteliği taşıyor.” dedi.
“TÜRKİYE İÇİN 3,5 MİLYAR DOLARDAN FAZLA TAAHHÜDÜMÜZ VAR”
IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Schloemer, Türkiye’nin kendileri için önemini vurguladı. Geçen yıl Türkiye için 3,5 milyar dolardan fazla taahhütte bulunduklarını belirtti. Bu yıl daha fazla kaynak sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.
Rönesans Holding Onursal Başkanı Erman Ilıcak, EBRD ile işbirliği sürecini anlatarak, “Büyüme stratejilerimizi ortaklıklar aracılığıyla geliştiriyoruz.” dedi.