Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) tarafından “2025 Turizm Başkenti” olarak belirlenen Erzurum’da, Palandöken Ekonomi Forumu’nun ikinci gününde “Türkiye’nin Yatırım Ufku: Fırsatlar ve Gelecek Vizyonu” konulu oturuma moderatörlük yaptı.
Oturumda küresel iş dünyasının önemli isimlerinin yer aldığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Son zamanlarda hem iç hem de dış ortamda birçok zorlukla karşılaştık ancak tüm bunların geleceğimizi karartmasına izin vermedik. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde, son 25 yıl içinde yalnızca 2 yıl hariç, sürekli büyüyen bir Türkiye ekonomisi var.” şeklinde konuştu.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin ekonomik başarılarına dikkat çekerek, “Geçtiğimiz yıl milli gelirimiz 1,3 trilyon dolara ulaşarak bir rekor kırdı. Küresel mal ihracatındaki payımız yüzde 1,08’e, hizmet ihracatındaki payımız ise yüzde 1,3’e çıkarak tarihi zirveye ulaştı. Türkiye’nin 4 saatlik uçuş mesafesi içinde 1,3 milyar nüfus, 28 trilyon dolar milli gelir ve 9 trilyon dolar ithalat hacmi bulunmaktadır. Bu bölgelerde iş yapma ve yatırım fırsatları mevcut. ABD ve Avrupa’nın Çin’e alternatif tedarik merkezi arayışları, Türkiye için önemli bir fırsat niteliğindedir. Özellikle Avrupa’ya olan coğrafi yakınlığımız ve değişen koşullara hızlıca adapte olabilme yeteneğimiz bize büyük avantajlar sağlamaktadır.” ifadelerini kullandı.
“PEK ÇOK SEKTÖRDE AVRUPA’NIN ANA TEDARİKÇİSİ KONUMUNDAYIZ”
Hisarcıklıoğlu, ihracat rakamları üzerinde de durarak, “İmalat sanayimizde yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı 5 yıl önce 6 milyar dolardı, geçen yıl bu rakam 10 milyar dolara yükseldi. Üretim yeteneğimiz oldukça çeşitlidir. Otomotiv, beyaz eşya, inşaat malzemeleri, demir-çelik ve hazır giyim gibi birçok sektörde Avrupa’nın ana tedarikçisi konumundayız. Dış ticaret verilerindeki ürün ve pazar çeşitliliği, Türkiye’nin zenginliğini göstermektedir.” şeklinde konuştu.
Türk özel sektörünün, yerel boyutun ötesine geçtiğine vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin İtalya ile Çin arasında, Rusya ve İsrail’in de içinde yer aldığı geniş bir coğrafyada, üretim ve ihracat kapasitesine sahip bir lider ülke olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin bölge coğrafyasındaki en büyük üretim gücü olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “İhracat yapmak için komisyonculara mal satan girişimcilerimiz artık uluslararası pazarlarda kendileri yer edinmektedir. Türk özel sektörünün yurtdışındaki yatırımları 130 ülkede 60 milyar dolara ulaşmış durumda. İkili ilişkilerimiz ve ortaklıklarımız ile çevre coğrafyamızda önemli yatırımlarımız mevcut.” diye ekledi.
Dünya genelindeki en büyük 250 uluslararası müteahhitlik firmasından 42’sinin Türkiye’den geldiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Bu açıdan dünya ikincisiyiz. Turizmde ise dünyada en çok ziyaretçi alan ilk 5 destinasyondan biriyiz ve gelir açısından 7. sıradayız. Büyüyüp geliştirebilmek bizlerin elinde.” dedi.
Yeşil ve dijital dönüşümün, küresel rekabet gücünün artırılmasında kritik olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Küresel gelişmeleri ve artan ticaret savaşları riskini göz önünde bulundurduğumuzda, zorlu bir süreçten geçiyoruz ancak bu süreci aşacağımıza inanıyoruz. Son 15 yıldır kesintisiz büyüyen bir ekonomimiz var. Bu süreçte birçok siyasi ve ekonomik zorluk yaşandı. Fakat Türkiye, her şeye rağmen büyüyerek dirençli bir yapı sergiledi.” şeklinde konuştu.
Ayrıca, ekonomik yönetimin kararlı duruşu ve istikrar vurgusunun umut verici olduğunu ekleyen Hisarcıklıoğlu, “Orta Vadeli Programda yer alan hedeflerin gerçekleştirilmesi için desteklenmesi gereken üretim, istihdam ve ihracata dayalı büyüme ile iş ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik reformlara devam edilmesi elzemdir.” dedi.
