Türk Ticaret Bankası, Hazine destekli kredi garanti sistemine resmi olarak dahil olmuştur. Bu gelişme, “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı”‘nın Resmi Gazete‘de yayımlanmasıyla gerçekleşti. Söz konusu karar, bankaların kredi garanti kuruluşlarına ortak olarak, Hazine destekli kefalet sisteminden faydalanabilmelerinin önünü açmaktadır.
Mevcut durumda faaliyet gösteren üç kredi garanti kuruluşunun (Kredi Garanti Fonu, Ziraat Bankası Kredi Garanti Fonu ve Vakıfbank Kredi Garanti Fonu), Hazine destekli kredi garanti sistemi çerçevesinde kefalet sağlamaları için, bankaların bu kuruluşların sermayesine ortak olmaları gerektiği belirtilmektedir. Bu bağlamda, Türk Ticaret Bankası’nın, İhracatı Geliştirme A.Ş. (İGE) sahibi olması sebebiyle Bankacılık Kanunu doğrultusunda, böyle bir uygulamayı gerçekleştirmesi teknik olarak mümkün değildi.
Yapılan son düzenlemeler ile Türk Ticaret Bankası’nın, Hazine destekli kredi garanti sistemi kapsamında diğer bankalar gibi kefalet verebilme yetkisi elde ettiği ifade edilmiştir. Böylece, bu bankanın, Hazine destekli kefalet sistemine dâhil olmasının yolu açılmıştır. Bu durum, özellikle KOBİ’ler başta olmak üzere ekonomik faaliyetleri desteklemek amacıyla önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Ek olarak, yeni düzenleme ile uygulamaya yönelik kefalet sınırı da netleştirilmiştir. Bu sınırların belirlenmesi, bankalarının zararlarını minimize etmek ve kredi garanti mekanizmasında daha etkili bir yapı oluşturmak amacı taşımaktadır. Hazine destekli kefalet sisteminin hayata geçirilmesi, finansman sıkıntısı çeken girişimcilere de destek sağlayarak, ekonomik canlanmayı hedeflemektedir.
Sonuç olarak, Türk Ticaret Bankası’nın Hazine destekli kredi garanti sistemine katılımı, ülke ekonomisi için önemli bir adım olarak öne çıkmakta; aynı zamanda bu değişiklikler, bankacılık sektöründeki rekabeti artırarak, finansal erişimin kolaylaşmasını sağlayacaktır. Hazine destekli kredi sisteminin genişlemesi, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesine olanak tanıyacak, dolayısıyla yerel ekonomilerin canlanmasına katkı sunacaktır. Bu durum, ülkenin genel ekonomik performansına da olumlu bir etki yaratacaktır.