ABD Başkanı Donald Trump, ülke ekonomisine dair önemli açıklamalarda bulundu. Trump, yapmış olduğu açıklamada, ABD Merkez Bankası’nın enflasyon sorununu çözme konusunda başarısız olduğunu ifade ederek, “Fed, DEI, cinsiyet ideolojisi, yeşil enerji ve sahte iklim değişikline daha az zaman harcasaydı, enflasyon asla bir sorun olmazdı.” dedi ve bu durumun ülkenin ekonomisine olumsuz yansıdığını vurguladı.
Trump, açıklamalarını Truth Social adlı sosyal medya platformunda paylaştı. Fed Başkanı Jerome Powell hakkında sert eleştirilerde bulunan Trump, Powell’ın “sebep oldukları enflasyon sorununu durdurmayı başaramadığını” belirtti. Kendisi, bu durumu çözeceğine dair kamuoyuna güvence verdi.
Trump, enflasyonla mücadele etmek için ABD’de enerji üretimini artırma, düzenlemeleri azaltma ve uluslararası ticareti yeniden dengeleme gibi stratejiler önerdi. “Ancak enflasyonu durdurmaktan fazlasını yapacağım. Ülkemizi mali ve diğer açılardan tekrar güçlendireceğim.” şeklinde ifadeler kullanan Trump, Fed’in banka yönetmeliği konusundaki uygulamalarını “çok kötü” olarak nitelendirdi. Bu bağlamda, Trump, ABD Hazine Bakanlığının “gereksiz düzenlemeleri azaltmak” için çalışacağını söyledi.
Trump, yaptığı değerlendirmede, “Fed, DEI, cinsiyet ideolojisi, yeşil enerji ve sahte iklim değişikline daha az zaman harcasaydı enflasyon asla bir sorun olmazdı. Bunun yerine ülkemizin tarihindeki en kötü enflasyonu yaşadık.” ifadelerini kullandı. Burada, enflasyonun sadece ekonomik bir sorun olmadığını, aynı zamanda yönetimle ve mevcut politikalarla bağlantılı olduğunu iddia etti.
DEI PROGRAMI NEDİR?
Trump’ın eleştirdiği DEI programı, “Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık” hedefleri altında yürütülen bir dizi faaliyeti işaret ederken, özellikle iş yerlerinde ve eğitim kurumlarında daha adil ve eşit bir ortam yaratmayı amaçlamaktadır. Bu programlar, bazı üniversiteler tarafından belli fonlar dahilinde desteklenmektedir ve genellikle sosyal adalet, kapsayıcılık ve çeşitliliği artırmayı hedeflemektedir.
Ancak, DEI programları son yıllarda “siyasileştiği ve kendi ideolojisini dayattığı” gerekçesiyle eleştirilmektedir. Bu eleştiriler, özellikle bazı grupların bu tür programların ayrımcılığı artırdığına ve kısıtlamalara yol açtığına dair endişeleri içermektedir. Örneğin, ABD’nin Florida eyaletinde 2023 yılında DEI programlarına ayrılan fonlar, birçok kişi tarafından “ayrımcılık, dışlama ve beyin yıkamayı temsil ettiği” gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Sonuç olarak, Trump’ın açıklamaları ve DEI programına yönelik eleştirileri, ABD’deki sosyo-ekonomik tartışmaların merkezinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu konular, hem hükümetin ekonomik politikaları hem de sosyal adalet arayışları arasında bir çatışmanın habercisi olarak değerlendirilmektedir.