Amerika Birleşik Devletleri’nin 45. Başkanı olan Donald Trump, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yönelik sert açıklamalarda bulundu. Trump, AB’nin ABD ile olan ticaret açığını kapatmak için ülkesinin petrol ve doğal gazını büyük ölçekli olarak satın alması gerektiğini ifade ederek, bu şartın yerine getirilmemesi durumunda tarifelerle karşılaşacaklarını bildirdi.
Trump, bu açıklamasını kendine ait sosyal medya platformu Truth Social üzerinden duyurdu. Paylaşımında, “Avrupa Birliği’ne ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğal gazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim” ifadesine yer verdi. Ayrıca, böyle bir adım atılmadığı takdirde AB’ye sonuna kadar uygulayacağı tarifeyi de belirtti. Geçtiğimiz ay, başkanlık görevine başladığında Meksika, Kanada ve Çin’den gelen ürünlere yönelik tarife planını duyurduğunu hatırlattı.
Başkanlık görevi sırasında Trump, bu ülkelerden ABD’ye gelen ürünlere %25’lik bir tarife uygulamak için gerekli belgeleri imzalayacaklarını bildirdi. Bu tarifelerin, fentanil ve diğer uyuşturucular ile ülkeye yasadışı girişlerin önlenmesi amacıyla geçerli olacağını belirtti. Altında yatan düşünce ise, bu tür ürünlerin girişinin engellenmesi ve sınır güvenliğinin sağlanması olduğu vurgusunu yaptı.
Trump, ayrıca Çin menşeli uyuşturucuların büyük oranda Meksika üzerinden geldiğine dikkat çekti. Bu durumun devam etmesi halinde ABD’ye giriş yapan tüm ürünlere ek olarak %10’luk bir gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu. Böylelikle, hem sınır güvenliği noktasında bir irade sergilemekte hem de ekonomik politikaları aracılığıyla dış ticaret dengesizliğini azaltmayı hedeflemekteydi.
Trump’ın tarifeleri sadece AB ülkeleriyle sınırlı kalmadı. BRICS ülkelerine de uyarılarda bulunan Trump, bu ülkelerden yeni bir BRICS para birimi oluşturmayı ya da ABD dolarının yerini alacak bir para birimine destek vermemeleri konusunda taahhüt istediklerini açıkladı. Aksi halde, bu ülkelere %100 gümrük tarifesi ile muhatap olacaklarını belirtti. Bu açıklamalar, Trump’ın uluslararası ticaret politikalarını sıkı bir şekilde uygulayacağına ve gerekli gördüğünde sert önlemler alabileceğine işaret etmekte.
Bu tür tarifelerin ve ekonomik baskıların, Trump’ın ticaret politikalarını şekillendiren önemli unsurlar olduğu biliniyor. Zira, ticaret açığını kapatma amacı güden bu tür hamleler, ABD’nin ekonomik gücünü ve dış politikadaki etkisini artırmak için bir strateji olarak değerlendirilmektedir. Uluslararası ilişkilerde karşılıklı bağımlılığın artması, ABD’nin bu tür uygulamaları başlatarak elini güçlendireceği beklentilerini de beraberinde getiriyor.
Sonuç olarak, Trump’ın bu açıklamaları, sadece ticaret politikaları açısından değil, aynı zamanda uluslararası diplomasi ve ilişkiler açısından da önemli bir tartışma konusu haline gelmiş durumdadır. AB ülkeleri, bu uyarılara nasıl bir yanıt verecekleri ve alınacak olası önlemler, önümüzdeki günlerde yakından takip edilecektir.