ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifelerine yönelik attığı adımlar ve Çin ile artan gerilimler, ekonomik belirsizlikleri derinleştirirken, güvenli yatırım araçları arasında yer alan ABD Hazine tahvillerinde önemli satışlar gerçekleşti. Bu durum, tahvillerin güvenli liman özelliğini olumsuz etkiledi.
Trump’ın 2 Nisan’da duyurduğu tarifeler, küresel finans piyasalarında dalgalanmalara neden oldu ve ABD’nin yaklaşık 29 trilyon dolarlık tahvil piyasasını olumsuz etkiledi.
Geçen hafta ABD’nin ticaret ortaklarına uygulanacak tarifeleri açıklayan Trump, temel gümrük tarifesinin yüzde 10 olacağını belirtti. Ayrıca, ülkeler arasında değişen oranlarda uygulanacak olan gümrük vergilerini de duyurdu.
Bu bağlamda, 5 Nisan’da yürürlüğe girecek olan yüzde 10 oranındaki temel gümrük vergisinin ardından, 9 Nisan’da ülkelere özel olarak belirlenen daha yüksek tarifelerin başlaması öngörülüyordu.
Karşılıklı tarifelerin getirilmesi, ekonomik belirsizlikleri artırarak ABD ekonomisinde resesyon endişelerini ve faiz indirim beklentilerini tetikledi.
Tarife açıklamaları ve gerilimlerin yarattığı korku, küresel hisse senedi piyasalarında düşüşe yol açtığı gibi ABD Hazine tahvillerinin de satılmasına neden oldu. Normalde yatırımcılar belirsizlik dönemlerinde Hazine tahvillerine yönelirken, bu defa hisse senetleri değer kaybederken tahvilleri sattılar.
ABD tahvil piyasasında meydana gelen satış dalgası, tahvil fiyatlarının düşmesine ve getirilerin yükselmesine yol açtı. Bu durum, ABD dolarının zayıflamasında önemli bir etken olarak değerlendiriliyor.
Analistler, tahvillerdeki bu olumsuz gelişmeleri, yatırımcıların güvenli liman algısının sarsılması olarak yorumluyor. Dolar endeksi de son beş günde yüzde 2’den fazla düşüşle 100,40’ın altına geriledi.
Trump’ın tarifeleri duyurmasının ardından, ABD tahvil faizlerinde bu hafta sert bir artış gözlemlendi. Hazine tahvillerine talebin azalması sonucu, 10 yıllık tahvil faizleri bir hafta içerisinde 40 baz puan yükseldi.
Hafta başında yüzde 4 seviyesinde bulunan 10 yıllık tahvil faizi, çarşamba günü yüzde 4,51 ile zirve yaptı ve dün yüzde 4,43 seviyesinde kapandı.
ABD’nin 2 yıllık tahvil faizi ise haftaya yüzde 3,66’dan başlayarak çarşamba günü yüzde 4,04’e yükseldi ve dün kapanışta yüzde 3,88 olarak kaydedildi.
30 yıllık tahvil faizi de haftaya yüzde 4,42 seviyesinden başlarken, çarşamba günü yüzde 5,02’ye kadar çıkıp, dün yüzde 4,86 seviyesinden kapandı.
Analistlere göre, tahvil piyasasındaki gelişmeler, ABD hükümetinin politikasına karşı duyulan bir tepki olarak değerlendirildi. Bazı analistler, bu durumu Mart 2020’deki “nakde hücum” krizine benzetiyor ve o dönemde yaşanan çöküş sonucunda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) büyük bir tahvil alım programıyla piyasaya müdahale ettiğini hatırlatıyor.
TAHVİL YATIRIMCILARI TARİFE ERTELEMESİ VE ENFLASYON VERİLERİYLE RAHATLADI
ABD Başkanı Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada, karşılıklı tarifelerin yürürlüğe girmesinden sadece 24 saat sonra, Çin dışındaki diğer ticaret ortakları için ek tarifeleri 90 gün süreyle durdurduğunu açıkladı.
Truth Social sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda Trump, tarifeler, ticaret engelleri ve kur manipülasyonu gibi konularda 75’ten fazla ülkeden yanıt aldığını belirtti. Bu ülkelerin ABD’ye karşı hiçbir misillemede bulunmadığını vurguladı.
Trump, ek tarifelerin 90 gün süreyle durdurulacağını ve bu süreçte yüzde 10’luk temel oranının uygulanacağını ifade etti. Ancak, Çin’e yönelik tarifeyi ise yüzde 125’e çıkardığını ekledi.
90 günlük erteleme kararı, ABD’nin ticaret politikasının ekonomik etkileri konusundaki kaygıları hafifletti.
Trump, ek tarifeleri durdurmasının ardından tahvil piyasasını yakından takip ettiğini vurguladı. “Tahvil piyasası şu anda oldukça iyi. Ancak dünkü gelişmelerle birlikte bazılarının biraz tedirgin olduğunu gördüm.” dedi.
Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett de tahvil piyasasındaki dalgalanmanın Trump’ın tarife kararına “biraz daha aciliyet” kattığını aktardı.
Gümrük vergilerine yönelik gelen eleştiriler, Trump’ı bazı tarifeleri ertelemeye zorladı. Ayrıca bu hafta yapılan ihalelerde tahvillere olan talep, yatırımcıların kaygılarını bir nebze olsun hafifletti.
ABD’de enflasyonun yavaşladığını gösteren veriler de yatırımcıların sakinleşmesine yardımcı oldu. ABD Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart ayında aylık bazda yüzde 0,1 azaldı ve yıllık bazda ise yüzde 2,4 ile beklentilerin altında kaldı.
TAHVİL FAİZLERİ FİNANSAL PİYASA İSTİKRARI İÇİN KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR
ABD Hazine tahvilleri, hem yerel hem de küresel düzeyde finansal piyasa istikrarı açısından kritik bir öneme sahiptir. Hükümetler, harcamalarını finanse etmek için ya vergi gelirleriyle ya da tahvil piyasalarından borçlanarak destek sağlıyor.
Bu bağlamda, tahvil fiyatları ile faiz oranları arasında ters bir orantı bulunmaktadır. Tahvil piyasasındaki satışlar, devletin borçlanma maliyetlerini artırarak, konut kredileri, işletme kredileri ve taşıt kredileri gibi finansal enstrümanları da dolaylı yoldan etkilemektedir.
