ABD Başkanı Donald Trump’ın sert ticaret politikalarının ülkede resesyon kaygılarını artırması sebebiyle dolar, diğer para birimleri karşısında değer kaybetti. Dolar endeksi, 99,014 seviyesine gerileyerek son üç yılın en düşük seviyesini gördü.
Dolar endeksi, ABD dolarının avro, İsviçre frangı, Japon yeni, Kanada doları, İngiliz sterlini ve İsveç kronu karşısındaki değerini ölçmekte kullanılmakta. Sonuç olarak, Trump’ın ek gümrük vergisi uygulamaları ve Çin ile artan gerilim, ekonomik belirsizlikleri tetikleyerek endeksin ciddi düşüşler yaşamasına yol açtı.
Doların değer kaybı, yatırımcıların Trump’ın korumacı politikalarından ötürü dolar varlıklarını satmasıyla ilişkilendirilirken, bu durum dolar endeksinde aşağı yönlü bir baskıyı oluşturdu.
Artan ekonomik durgunluk endişeleri doların diğer para birimleri karşısındaki değer kaybını daha da derinleştirdi. Analistler, Trump’ın Çin dışındaki ticaret ortakları için tarifeleri 90 gün durdurduğunu açıklamasına rağmen, diğer büyük ithalat vergilerinin ciddi hasar verebileceğine ve ABD ekonomisinin bu etkilere dayanmasının kolay olmayacağına dikkat çekti.
ABD ekonomisine duyulan güvensizliğin artması, dolar üzerindeki satış baskısını artırdı. Temmuz 2023’ten bu yana ilk kez 100 seviyesinin altını gören dolar endeksi, 99,014 seviyesine kadar gerileyerek Nisan 2022’den bu yana en düşük seviyeyi test etti. Endeks yıl başlangıcından bu yana %8’in üzerinde bir düşüş gösterdi.
Bu süreçte avro/dolar paritesi 1,1474 ile Şubat 2022’den beri en yüksek seviyeyi görürken, dolar/İsviçre frangı paritesi 0,811 ile Eylül 2011’den, dolar/yen paritesi ise 142,064 ile Eylül 2024’ten bu yana en düşük seviyeye ulaştı.
Öte yandan, altının ons fiyatı da dolara olan talebin azalmasıyla 3,237.7 dolarla tarihi bir zirve yaptı.
“TARİFELERİN KABUL EDİLMESİNDEN ÖNCE ABD’DE BÜYÜME YAVAŞLAYACAKTI”
Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, Trump’ın başkanlık döneminde ABD ekonomisinin resesyona gireceği endişelerinin ve Fed’in güçlü faiz indirimine gideceği beklentisinin dolardaki sert düşüşlere sebep olduğunu vurguladı.
Eryılmaz, “Tarifeler açıklanmadan önce ABD’de büyümenin Trump politikaları sebebiyle yavaşlayacağına dair veriler ortaya çıkmıştı.” diyerek, bu durumun özellikle tüketici güveni gibi anket verilerinde kendini gösterdiğini belirtti.
Analist, mevcut verilere dikkat çekerek, Trump politikalarının ekonomiye zarar verme potansiyelinin hemen hemen tüm anketlerde hakim olduğunu ifade etti. Ayrıca, Atlanta Fed’in GDPNow verilerine göre, Trump politikalarının etkisiyle ilk çeyrekte %3,8’e kadar düşüşler görüldüğüne dikkat çekti.
ABD’deki büyüme yavaşladığında, bunun doların değer kaybetmesine yol açabileceği belirtildi. Eryılmaz, “Bir ülkenin büyümesi ile para birimi arasında pozitif bir ilişki vardır. Büyüme düştükçe, para birimi de değer kaybeder.” dedi.
Aynı zamanda, Trump’ın güçlü tarifelerinin doları aşağı çektiğini ifade eden Eryılmaz, bu durumun özellikle Çin ile yaşanan ticaret gerilimleri nedeniyle daha da karmaşık bir hal aldığını vurguladı.
ABD ekonomisinin önemli ölçüde yavaşlaması beklenirken, Eryılmaz Fed’in enflasyon yerine büyüme ve resesyonu öncelikle düşünerek güçlü faiz indirimine gideceğini öngördü.
Eryılmaz, “Daha önce dolara dair bir güvenli liman talebi vardı. Piyasa dolara güveniyordu, zira Amerikan ekonomisi sağlam görünüyordu. Ancak Trump sonrası, dolar bu güvenli liman özelliğini kaybetti.” dedi.
“DOLARIN REZERV PARA BİRİMİ OLARAK GÖREVİ HAKKINDA ENDİŞELER GÜNDEME GELİYOR”
Rabobank Kıdemli FX Stratejisti Jane Foley, ABD’deki şirketlerin büyüme görünümünün aniden durmanın eşiğine geldiği kaygısının mevcut durumun ana hikayesi olduğunu ifade etti.
Foley, Trump’ın agresif izolasyonist politikalarının ülkenin uluslararası arenadaki itibarına zarar verdiğine dair endişelerin de bulunduğunu belirtti. Bu durumun dolara rezerv para birimi olarak uzun süredeki rolü hakkında sorgulamalara yol açtığını dile getirdi.