Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın Kanada’nın ülkesinin 51. eyaleti olması gerektiği yönündeki açıklamalarına yanıt vererek, “Bu olmayacak” ifadesini kullandı. Trudeau, Trump’ın bu önerisini reddetti ve Kanada’nın bağımsız bir ülke olarak varlığını sürdüreceğini vurguladı.
Trudeau’nun bu açıklamaları, Trump’ın 2016 seçimleri sırasında Kanada ve ABD arasındaki ilişkiler üzerine yaptığı tartışmalı yorumların ardından geldi. Trump, Kanada’nın Amerika Birleşik Devletleri’nin bir parçası olabileceğini öne sürerek, iki ülke arasındaki siyasi ve ticari bağların daha da kuvvetlenmesini savunmuştu.
Kanada Başbakanı, bu tür tartışmaların iki ülke arasındaki ilişkiyi zedelemek yerine güçlendirilmesi gerektiğine inandığını belirtti. Trudeau, Kanada’nın ulusal kimliğine ve egemenliğine olan bağlılığını ifade ederken, halkının kendi kaderini tayin etme hakkına saygılı olunmasını savundu.
Bu tür açıklamalar, Kanada’nın bağımsız dış politikasını sürdürme isteğini de ortaya koymaktadır. Trudeau, Kanada’nın çeşitli uluslararası iş birliği ve anlaşmalarına bağlı kalacağını, ancak bu bağımsızlığını korumak için çaba göstereceğini dile getirdi.
Öte yandan, Trudeau’nun bu yanıtı, sadece Trump’a değil, aynı zamanda Kanada’nın geleceği ile ilgili endişeleri olan kesimlere de bir mesaj niteliği taşımaktadır. Kanada’da, bazı gruplar, ABD ile olan ticari ilişkilerin ve kültürel bağımsızlığın nasıl yönetileceği konusunda endişeli olduklarını dile getiriyorlar. Trudeau’nun çok uluslu ilişkiler üzerinde durması, bu kaygıları gidermeyi amaçlıyor.
Sonuç olarak, Trudeau, “Bu olmayacak” diyerek, Kanada’nın bağımsız bir ülke olarak var olma iradesini güçlü bir şekilde ortaya koydu. Başbakan, halkının özgür iradesine saygı göstererek, ulus olarak tek vücut halinde hareket etme gerekliliğini vurgulamıştır. Bu durum, Kanada’nın ABD ile ilişkileri kadar, kendi iç dinamikleri ve ulusal kimliği üzerinde de önemli bir etkiye sahip olacaktır.