Tayvan Adası’nın çevresinde, Çin’e ait 53 askeri hava aracı ile 19 geminin tespit edildiği bildirildi. Bu durum, bölgedeki askeri hareketliliğin artış gösterdiğini ve özellikle Tayvan’ın savunma konularındaki endişelerini yeniden gündeme getirdi. Tayvan Savunma Bakanlığı, resmi sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı duyuruda, söz konusu hava araçlarının dün akşamdan bu sabah saatlerine kadar Ada çevresinde bulunduğunu belirtti. Özellikle 23 hava aracının, Tayvan Boğazı’nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan “orta çizgi”‘yi geçerek, Tayvan’ın “Hava Savunma Tanımlama Bölgesi” olarak ilan ettiği bölgelere girdiği vurgulandı. Bu durum, adanın hava sahasında büyük bir ihlalin yaşandığına işaret ediyor.
Ayrıca, Tayvan çevresinde 11 savaş gemisi ile birlikte 8 “resmi geminin” de tespit edildiği bildirildi. Bu gemiler, Çin donanmasına ait olup, bölgedeki askeri gücün ne kadar arttığını göstermektedir. Bakanlık, daha önceki bir paylaşımında, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun (ÇHKO), Tayvan Adası’nın karşısındaki Cıciang ve Fucien eyaletlerinin doğusundaki 7 hava sahası bölgesini kapattığını, aynı zamanda donanma unsurlarının sahil güvenlik gemileriyle birlikte Tayvan Boğazı’nın çevresinde ve Batı Pasifik’teki sularda hareket ettiğini açıklamıştı.
Bu yoğun askeri hareketliliğin, Ada çevresinde bir tatbikata işaret edebileceği düşünülmekte. Nitekim Çin, Tayvan lideri Lai Ching-te’nin geçen haftaki Pasifik ada ülkeleri Marshall Adaları, Tuvalu ve Palau ziyaretlerinin ardından, ABD’nin Hawaii ve Guam gibi askeri üslerine uğramasına karşı sert bir tepki vermişti. Bu diplomatik gelişmeler, artan kaygıları da beraberinde getiriyor.
Tayvan, tarihsel olarak 1949’dan beri fiili bir bağımsızlık durumuna sahip olmasına rağmen, Çin, adayı kendi topraklarının bir parçası olarak görmektedir. 1949 yılında yaşanan iç savaş sonrasında ortaya çıkan bu ayrılık ve egemenlik ihtilafı günümüzde hala devam etmektedir. Son yıllarda Pekin yönetimi, Tayvan üzerindeki askeri baskıyı artırarak, Ada’nın ana karası ile yeniden birleşmesi için gerektiğinde güç kullanımını da dışlamayacağını ifade etmiştir. Bu durum, bölgedeki istikrarı tehdit eden önemli bir faktör haline gelmiştir.
Çin’in Tayvan üzerindeki baskısını artırması ve askeri hareketliliği, bölgede gerginlik yaratırken, uluslararası alanda da dikkat çekmektedir. Hem bölgesel hem de küresel güvenlik dinamikleri açısından bu tür gelişmelerin nasıl bir sonuç doğuracağı merak konusudur. Tayvan, uluslararası camiada çeşitli aktörlerden destek arayışında ve bu durum, özellikle Asya-Pasifik bölgesinde önemli bir jeopolitik mesele olarak öne çıkmaktadır.