Suriye’de, Baas rejiminin yıkılması ile birlikte, bu ülkede yeni bir yaşam inşa etme çabaları hız kazandı. Özellikle, siyasi ve sosyal yapıdaki bu değişiklikler, Suriyelilerin hayatında köklü bir dönüşümün habercisi oldu. Bu dönüşüm sürecinde, pek çok Suriyeli, binlerce kilometre ötedeki topraklarına geri dönme arzusunu taşırken, Türkiye’nin sınır kapısındaki hareketlilik de belirgin şekilde artmış durumda.
Türkiye, Suriye ile olan sınırlarının hemen yanında, birçok mülteci barındırmakta ve bu mültecilerin geri dönüş süreçlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Geri dönüş hareketliliği, Suriyelilerin ülkesine dönmeyi istemesi ile paralel bir şekilde ilerliyor. Ancak, bu dönüşlerin yanı sıra, bazı Suriyeliler otomobilleri gibi mal varlıklarını da elden çıkararak, geride kalmamak adına piyasa değerinin altında fiyatlarla satış yapmaktalar. Bu durum, ne kadar zor bir süreçten geçtiklerinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Otomobil satışı, Suriyelilerin geri dönüş sürecinde karşılaştıkları zorlukların bir başka boyutunu yansıtıyor. Birçok Suriyeli, evini, işini, ve hatta hatta araçlarını bırakıp gitmek zorunda kaldıkları için, şimdi bu mal varlıklarını satmak durumundalar. Ancak, piyasanın altında bir değerle satılmaları, hem yaşanan ekonomik sıkıntılardan hem de büyük bir belirsizliğin hâkim olduğu bir ortamdan kaynaklanıyor. Suriyelilerin zamanla kaybettikleri değerler, geri dönüş hayali ile birleşince, durum daha da zor bir hâle geliyor.
Geri dönüş sürecinin bu ekonomik boyutu, sadece bireyleri değil, aynı zamanda Türkiye’yi de etkileyen bir durum. Sınır kapılarında yaşanan hareketlilik, bazen yoğun insan trafiğine yol açarken, bu durum aynı zamanda ekonomik etkilere de sahip. Türkiye, bu dönüş sürecinde hem Suriyelilere destek sağlamak hem de kendi iç dinamiklerini korumak adına çeşitli politikalar geliştirmek zorunda kalıyor. Bu bağlamda, geri dönüşün mânâsı sadece Suriyelilerin kendi topraklarına dönmesi değil, aynı zamanda bölgedeki siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması olarak da görülmeli.
Baas rejiminin yıkılması sonrası Suriye’de yaşanan gelişmeler, karmaşık bir durumu beraberinde getiriyor. Yeni bir yaşam kurma umudu, birçok insanın omuzlarındaki ağır yüklerle dolu. Suriyeli mültecilerin geri dönüş süreçleri, sadece sosyal değil, aynı zamanda ekonomik ve siyasi boyutları ile dikkat çekiyor. Türkiye sınırlarında yaşanan hareketlilik, belirsizliklerin hâkim olduğu bir ortamda, yeni bir yol haritası arayışını doğuruyor. Bu bağlamda, hem Suriyelilerin hem de Türkiye’nin bu zorlu süreçte nasıl bir denge yakalayacağı, ilerleyen dönemde belirleyici bir rol oynayacak.
