Edirne’de bulunan Kapıkule ve Hamzabeyli sınır kapılarında, Bulgaristan plakalı araçlardan “tam mütekabiliyet” esasına dayalı olarak ücret alınmaya başlanmıştır. Bu uygulamanın başlama nedeni, Bulgaristan’ın kendi ülkesine giriş yapan otomobillerden dezenfeksiyon ücreti adı altında 7 leva talep etmeye başlamasıdır. Türk tarafı, bu duruma karşılık olarak, Bulgaristan plakalı otomobillerden 80 lira, 3,5 ton ağırlığının üzerindeki araçlardan ise 160 lira erişim ücreti almaya başlamıştır.
Bu durum Türkiye’nin daha önce, 2014 yılında aynı şekilde bir uygulama sürdürdüğü bilgisiyle de desteklenmektedir. Söz konusu uygulama, komşu ülkenin durdurulması üzerine Türk tarafınca da sonlandırılmıştır. Yeniden başlatılan uygulama, iki taraf arasındaki karşılıklı eşitlik anlayışını güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
KOMŞUDAKİ “ALTIN GÖL” OLARAK BİLİNİYOR
Bulgaristan’daki dezenfeksiyon sistemi, ülkenin Gıda Güvenliği Ajansı’nın kararları ile 2009 yılında şap hastalığına karşı tedbir almak amacıyla kurulmuştur. Bu uygulama, Bulgaristan hazinesi için ciddi bir maddi kaynak oluşturduğundan, halk arasında “altın göl” olarak anılmaktadır. Ancak, bu uygulama 2013 yılında “yolsuzluk” iddiaları nedeniyle kaldırılmış, Mayıs 2014’te tekrar faaliyete geçirilmiştir.
Bulgaristan Tarım Bakanlığı, 2023 yılı itibarıyla Türkiye sınır kapılarından giren araçlar için uygulanmakta olan ücretli dezenfeksiyon işlemini geçici olarak durdurduğunu duyurmuştur. Bu durum, Türk araçlarının geçişi sırasında Bulgaristan tarafındaki dezenfeksiyon sisteminin ne kadar etkili olduğunu sorgulatmıştır.
Uygulamanın detaylarına baktığımızda, Türkiye’den geçiş yapan araçların, sensörlü çalışan ve ilaçlı su püskürten fıskiyeler tarafından kısa süreliğine yıkanma işlemi olduğu görülmektedir. Bu sistemin amacı, özellikle hayvan sağlığı açısından potansiyel riskleri en aza indirgemektir.
Sonuç olarak, Türkiye ve Bulgaristan arasındaki bu mütekabiliyet esasına dayanan uygulamalar, iki ülkenin ticaret ve sınır güvenliği süreçlerinin bir parçası haline gelmiş bulunmaktadır. Hem Türk hem de Bulgar tarafı, kendi ekonomik çıkarlarını koruma adına bu tür düzenlemeleri sıkça değerlendirmektedir. Ancak, bu uygulamaların uygulanabilirliği ve etkisi, her iki ülkenin sınır politikaları ve uluslararası ilişkileri üzerinde önemli bir etkide bulunabilir.