Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Alparslan Bayraktar, Karadeniz gazına dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Bayraktar, “Bugün itibarıyla Sakarya Gaz Sahası’ndan günlük 8,8 milyon metreküp gaz üretiyoruz. Türkiye’de 3,8 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını kendimiz karşılar hale geldik.” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, “18. IICEC Enerji ve İklim Forumu” tüzen değerlendirmelerde bulunarak Türkiye’nin enerji gündemine dair bilgiler verdi.
Karadeniz’deki gaz üretiminin günden güne arttığını aktaran Bayraktar, “Üretilen gaz miktarının nisan sonunda 9,5 milyon metreküpe ulaşmasını bekliyoruz. Sakarya Gaz Sahası’nın birinci fazı tamamlanacak ve önümüzdeki yıl üretimi iki katına çıkaracağız. Böylece Türkiye, yıllık 7,5 milyar metreküp doğal gaz üretecek.” dedi.
Bakan Bayraktar, elektrik ve doğal gazda devlet desteklerinin Kovid-19 pandemisi ile önemli bir seviyeye geldiğine de değindi. Ancak, sosyal adalet gereği 5 bin kilovat üzeri yıllık elektrik tüketimi olan abonelerin destek grubu dışına alındığını belirtti. Bu değişikliğin yaklaşık 1,2 milyon aboneyi etkileyeceğini söyledi.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ VURGUSU
Bayraktar, Türkiye’nin enerji verimliliği potansiyeline vurgu yaparak bu konunun çok yönlü bir mesele olduğunu ifade etti. Ulaştırma, binalar, tarım ve sanayi gibi farklı alanlarda da enerji verimliliğine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Enerji verimliliğinin Türkiye’nin enerji dönüşüm politikalarının merkezinde yer aldığını söyleyen Bayraktar, “Enerji verimliliği, ülkemizin enerji dönüşüm sürecinin en önemli unsuru. Bu süreçte yenilenebilir enerji, petrol ve doğal gaz üretimimizi, nükleer enerji gibi önemli alanları destekleyerek kapsamlı bir enerji dönüşüm programı oluşturma hedefindeyiz.” diye konuştu.
Bayraktar, enerji yoğunluğunu düşürme konusunda sektördeki katkıları gözlemlediklerini belirtti ve bu çabaların artırılması gerektiğinin altını çizdi. Doğru fiyatlandırmanın önemine de dikkat çekti.
ENERJİDE AKILLI DÖNÜŞÜM ESNEK VE UYUMLU OLMALI
Bakan Bayraktar, dünya genelinde enerji dönüşümünün önemine vurgu yaptı. Son dönemde ticari ve finansman alanındaki gelişmelere de değinen Bayraktar, enerji dönüşümünün akıllı ve esnek politikalar ile hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Politikaların sürdürülebilir ve tutarlı olması çok önemli.” diyen Bayraktar, iklim değişikliği ile mücadelede 2030 yılına kadar olan sürecin kritik olduğunu vurguladı. 2050 yılına kadar karbon nötr bir ekonomi hedefinin sağlanabilmesi için piyasalara nasıl bir sinyal verileceğinin önemine de dikkat çekti.
Yenilenebilir enerji yatırımlarının dünya çapında arttığını kaydeden Bayraktar, Türkiye’nin enerji dönüşümünde üç temel hedef belirlediğini açıkladı. Arz güvenliği, dışa bağımlılığın azaltılması ve iklim hedefleri bu temel taşları oluşturmaktadır.
“DOĞAL GAZ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE GEÇİŞ YAKITI”
Bayraktar, doğal gazın Türkiye’de iklim değişikliği ile mücadelede bir geçiş yakıtı olarak nitelendirildiğini belirtti. Türkiye’nin kömürden daha temiz enerji üretimine geçişi için doğal gazın önemli bir rol oynamaya devam edeceğini aktardı.
Türkiye’nin nükleer enerji alanında da iddialı bir program ile çalıştığını ifade eden Bayraktar, bu yaklaşımın enerji dönüşümüne katkı sağladığını vurguladı.
Öte yandan, kritik madenlerin keşfi ve ekonomiye kazandırılmasının önemine değinen Bayraktar, yenilenebilir enerji ve madenlerdeki izin süreçlerini hızlandıracak reform paketinin yakında meclis gündemine geleceğini açıkladı.
Finansmana erişim konusunda ise Bakan Bayraktar, “Enerji sektörüne finansmanı çekmek önceliklerimiz arasında.” dedi.
“ELEKTRİK ÇAĞI BAŞLIYOR”
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, iklim değişikliği etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiğini ifade ederek birçok ülkede bu konuda motivasyon azaldığına dikkat çekti. Birol, 2024’te yeni kurulan santrallerin büyük çoğunluğunun yenilenebilir kaynaklardan olacağını belirtti.
Son yıllarda elektrikli araçlara olan yönelimin arttığını söyleyen Birol, “Dört yıl önce satılan her 100 araçtan 5’i elektrikliydi. Bu yıl ise bu oran yüzde 25’e yükseldi.” dedi.
Petrol ve doğalgaza olan talebin devam etmesi ile elektrik çağının başladığına işaret eden Birol, ekonomilerin dönüşüm sürecinin oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Birol, nükleer enerjiye olan olumlu yaklaşımın arttığını ve dünya genelinde nükleer elektrik üretiminde tarihi bir zirve beklediklerini açıkladı. Yaklaşık 200 ülkenin COP28’de yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030’a kadar üç katına çıkarılması taahhütlerinin öneminin altını çizdi.
Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin enerji verimliliği alanındaki yüksek potansiyelini vurgulayarak bu konu ile ilgili önemli bir çalışma yürütüldüğünü belirtti.