Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen “2. TÜREB Finansal Kurum Paydaşları Toplantısı”, rüzgar enerjisi sektörünün mevcut durumu ve gelecekteki finansman ihtiyaçlarına odaklanarak önemli tartışmalara sahne oldu. Toplantıda, 2023 yılında rüzgar enerjisi sektöründe gerçekleştiren yeni kurulumların toplam gücünün 500 MW seviyesine ulaştığı ifade edildi. Bu durum, son 13 yılın en düşük kurulum seviyesini işaret ediyor ve sektörün karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor.
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, sektörün geleceği açısından kritik mesajlar verdi. 2024 yılında rüzgar enerjisi kapasitesinin artırılması hedefleniyor. Erden, özellikle finansal kurumların desteğinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Sektördeki yavaşlama, uluslararası piyasalardaki belirsizlikler ve yerli yatırımcıların çekilmesi gibi nedenlerle daha fazla öz kaynak ve dış yatırımın sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltma hedefi doğrultusunda rüzgar enerjisinin önemini vurguladı.
Toplantıda rüzgar enerjisi sektörünün ulusal enerji politikaları içinde nasıl bir yer tuttuğu da masaya yatırıldı. Türkiye’nin 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmak amacıyla atılması gereken adımlar tartışıldı. Erden, Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elde ettiği enerji miktarını artırarak, enerji güvenliğini sağlamak ve iklim değişikliği ile mücadele etmek amacıyla daha fazla rüzgar enerjisi yatırımlarına ihtiyaç olduğunu belirtti.
Finansman ihtiyaçlarının yanı sıra, rüzgar enerjisi projelerinin hayata geçirilmesindeki bürokratik engellerin aşılması gerektiği vurgulandı. Sektör temsilcileri, lisanslama süreçlerinin hızlandırılması, teşviklerin artırılması ve yerel yönetimlerin desteklerinin sağlanması gerektiğini dile getirdiler. Rüzgar enerjisi yatırımları için gereken maliyetlerin düşürülmesi, yerli sanayinin güçlendirilmesi ve istihdam yaratılması yönündeki beklentiler de gündeme geldi.
Toplantıda ayrıca, uluslararası finans kuruluşlarının Türkiye’deki rüzgar enerjisi projelerine ilgi göstermesi gerektiği üzerinde duruldu. Bunun için Türkiye’nin enerji politikalarının net bir şekilde belirlenmesi ve öngörülebilir bir yatırım ortamının oluşturulması gerektiği ifade edildi. Rüzgar enerjisi sektörünün büyümesi için iş birliği, bilgi paylaşımı ve finansal desteklerin artırılması gibi konular detaylı bir şekilde ele alındı.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin düzenlediği bu toplantı, rüzgar enerjisi sektörünün geleceği için önemli bir zemin sağladı. Sektördeki paydaşlarla birlikte yapılan bu diyalog, rüzgar enerjisinin sadece bir enerji kaynağı olmanın ötesinde, ekonomik kalkınma ve çevresel sürdürülebilirlik başta olmak üzere birçok açıdan ülke için stratejik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. Gelişen teknoloji ve artan bilinçle birlikte, Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelinin tamamen değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldı.