Rus rublesi, son günlerde Moskova Borsası (MOEX) ile birlikte değer kazanmaya devam ediyor. Bu değer artışı, Rusya ve ABD arasında Ukrayna savaşının sonlandırılmasına yönelik olumlu açıklamaların yapılmasıyla ilişkilendiriliyor.
MOEX, açılışta %1,91 değer kazanarak 3.366 puanın üzerine çıktı. Bunun yanı sıra, dolar bazlı RTS endeksi de aynı oranda bir artışla 24 Mayıs 2024’ten bu yana ilk kez 1200 puanın üzerine yükselmiş durumda. Bu gelişmeler, piyasalarda bir iyimserlik dalgası yaratarak yatırımcıların güvenini artırdı.
Öte yandan, Rus rublesi dolar karşısında %0,95 değer kazanarak dolar/ruble paritesinin 87,8 seviyesinin altına düşmesini sağladı. Bu durum, rubledeki değer artışının sürdüğüne dair önemli bir sinyal olarak yorumlanıyor.
Bütün bu gelişmeler, ABD Başkanı Donald Trump‘ın yaptığı açıklamalarla daha da güçlendi. Trump, Rusya ile başta nadir elementler olmak üzere çeşitli ekonomik konularda anlaşmalar yapılabileceğini duyurdu. Bu açıklama, piyasalarda olumlu bir hava yaratarak, yatırımcıların dikkatini çekti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Trump’ın açıklamalarının ardından ABD’li şirketlerle işbirliği yapmaya açık olduklarını belirtti. Bu açıklamalar, iki ülke arasında yeni bir ekonomik işbirliği dönemine kapı aralayabileceği yönünde yorumlandı.
Her iki ülkenin yetkilileri, 18 Şubat 2024’te Suudi Arabistan’da bir araya geldi. Bu görüşmelerin ardından tarafların, bu hafta içerisinde de istişarelerde bulunmaları bekleniyor. Bu temaslar, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden yapılandırılması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Trump’ın yaptığı nadir elementlerle ilgili açıklamalar, Rusya’nın önde gelen madencilik şirketlerinden Rusal’ın hisselerinin %4; MMK’nın %2,65; ve NLMK’nın %1,62 değer kazanmasıyla sonuçlandı. Bu durum, piyasa oyuncularının, Trump’ın açıklamalarını olumlu bir gelişme olarak algıladığını gösteriyor.
Sonuç olarak, Rus rublesinin ve Moskova Borsası’nın değer kazanması, ABD ve Rusya arasında yapılan olumlu açıklamalarla doğrudan bağlantılı. İki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin yeniden canlanması, yatırımcı güvenini artırırken, piyasalarda da hareketlilik yaratmaya devam ediyor. Bu gelişmeler, ilerleyen günlerde Türkiye gibi ülkeleri de etkileyebilir ve global ekonomik dinamikler üzerinde önemli bir etki yaratabilir.
