Yıllar önce, ünlü İspanyol futbol kulübü Real Madrid, sağ kanat pozisyonunda bir oyuncu arayışına girmişti. O dönem için en önemli hedeflerden biri, İngiliz kulübü Wigan Athletic’te oynayan Antonio Valencia’ydı. Valencia, o dönemki performansıyla dikkatleri üzerine çekmişti ve Madrid’in ilgisi, kulüp yetkilileri tarafından sıcak karşılanıyordu. Ancak, bu transfer döneminde Manchester United, Real Madrid’den daha cazip bir teklif yaparak Valencia’yı kadrosuna kattı.
Manchester United’ın Valencia için yaptığı teklif, oyuncunun kariyerinde yeni bir sayfa açmıştı. Bir başka deyişle, Valencia’nın yeni adresi Old Trafford oldu ve böylece Real Madrid, aradığı sağ kanat oyuncusunu kaybetmişti. Fakat, kulüp yönetimi, bu kaybı telafi etmek için hızlı bir karar almak zorundaydı. Böylece, alternatifleri değerlendirmeye başladılar.
West Ham’dan Fransız futbolcu Julien Faubert, Real Madrid’in diğer bir seçeneği haline geldi. Faubert, hem Serie A hem de Premier League deneyimine sahip bir oyuncuydu, bu nedenle kulüp için cazip bir yöntem olarak değerlendirildi. Real Madrid, Faubert’ı kiralamaya karar vererek, kısa vadede çözüm bulmuş oldu. Faubert’ın Real Madrid ile anlaştığı dönem, futbol dünyasında büyük yankı uyandırdı çünkü bu, onun kariyerinde önemli bir adım anlamına geliyordu.
Faubert’ın Madrid yolculuğu, futbolseverler tarafından ilgiyle takip edildi. Hem oyuncunun kariyeri hem de bu transfer, zamanla büyük konuşmalara ve tartışmalara meydan verdi. Ancak, Faubert, Real Madrid forması altında beklenen performansı sergileyemedi. Madrid’te geçirdiği zaman boyunca, çoğunlukla ilk 11’de yer alma şansını değerlendiremeyen Faubert, kulübün hayal kırıklığı haline geldi.
Sonuç olarak, Real Madrid, Antonio Valencia’yı transfer edememiş olmanın sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Faubert’ın kiralanması, kulübün kısa vadede yaşadığı bir çözüm olmasına rağmen, uzun vadede gerçek bir çözüm olarak görülmedi. Bu durum, futbol dünyasında transferlerin ne denli kritik bir rol oynadığını ve doğru kararlar vermenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Real Madrid gibi büyük bir kulüp, bazen doğru oyuncuları bulmanın ve onları kadrosuna katmanın zorlayıcı olduğunu bir kez daha tecrübe etti.