Kanal İstanbul Süreci Bilgilendirme Toplantısında Deprem Uyarıları
25 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen Kanal İstanbul Süreci Bilgilendirme toplantısında, alanında uzman isimlerden biri olan Prof. Dr. Naci Görür önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul’un beklenen büyük depreminin Türkiye genelinde ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurgulayarak, bu konuda dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Görür, özellikle Marmara Bölgesi’nin depremselliğine dikkat çekerek, “İstanbul bizi çökertir beyler, şaka yapmıyorum. İstanbul Marmara Bölgesi çökerse bütün Türkiye diz üstü çöker,” şeklinde konuştu. Bu uyarı, hem yerel hem de ulusal basında geniş yankı buldu.
Prof. Dr. Görür, toplantıda yaptığı açıklamalarda, İstanbul’un deprem riskinin ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. “Bu işi sakın yapmayın. Başınıza dert alırsınız. Ve bu işi de çözemezsiniz,” diye belirten Görür, Kanal İstanbul projesinin deprem riskini artırabileceğine işaret etti. Görür’ün bu ifadeleri, projenin tartışmalı doğasını yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar arasında devam eden tartışmaların daha da alevlenmesine neden olan bu açıklamalar, kamuoyunda projeye dair endişeleri artırdı.
İstanbul’un deprem tehdidinin yanı sıra, ulaşım ve altyapı sorunlarının da yerinde tahlil edilmesi gerektiğinin altını çizen Görür, kentsel dönüşüm süreçlerinin etkin bir şekilde yönetilmesi gerektiğini ifade etti. İstanbul’da yaşanacak olası bir depremin sadece ulaşım ve altyapıyı değil, aynı zamanda sosyal yapıyı da olumsuz etkileyeceği öngörülüyor. Bu bağlamda, kentsel dönüşüm projelerinin Türkiye’nin deprem riskini minimize etme açısından önemli olduğunu ifade eden Görür, bu projelerin bilimsel veriler ışığında yürütülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Toplantıda, İstanbul’un doğal afetlere karşı hazırlıklı olması gerektiği ayrıca gündeme getirildi. Görür, “Şu anki yapı stoku, İstanbul’un depreme dayanıklılığı açısından yetersiz. Bu durum, olası bir depremde büyük kayıplara yol açabilir,” diyerek, mevcut yapıların güçlendirilmesi ve düşmanın yapısal değişikliklere gitmesi gerektiğine dikkat çekti. Böylece, hem mevcut binaların depreme karşı dirençli hale gelmesi sağlanmalı hem de yeni yapıların bu standartlara uygun inşa edilmesi gerektiğini belirtti.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Naci Görür’ün uyarıları, İstanbul’un deprem riski ve Kanal İstanbul projesi üzerine yeniden düşünülmesi gerektiğine dair önemli bir çağrıda bulunuyor. Uzmanların bu konuda daha fazla veri ve araştırmaya dayalı öneriler geliştirmesi gerektiği açıkça ortada. Halkın, devletin ve yetkililerin bu konuda bilinçlenmesi, olası bir depremde can kaybını ve maddi zararı minimize etmek için şart görünüyor. Bu bağlamda, İstanbul’un deprem riskine karşı daha hazırlıklı bir yaklaşım sergilenmesi için tüm kesimlerin ortak bir biçimde hareket etmesi gerekmektedir.
