Durgunluk endişeleri taşıyan yatırımcılar, gelecek hafta Çin’in ticaret ve perakende satış verileri, ABD perakende satış rakamları ve şirketlerin finansal bilançolarına yoğun ilgi gösterecekler.
Tokyo’dan Kevin Buckland, New York’tan Lewis Krauskopf, Londra’dan Yörük Bahçeli, Amanda Cooper ve Karin Strohecker, önümüzdeki haftaki piyasa gelişmelerini değerlendirdi.
1. PİYASALARDA KRİZ
Trump’ın mütekabiliyet esasına dayalı ek gümrük vergilerini devreye almasının ardından, birkaç ülke hariç diğer tüm ülkelere yönelik gümrük vergilerini 90 gün boyunca durdurması, piyasalarda ciddi dalgalanmalara yol açtı. Geçmişteki ekonomik krizlerde hisse senetleri, tahviller ve para birimlerinde daha büyük hareketler görülse de, bu seferki hareketler hız açısından dikkat çekiciydi.
Piyasalardaki oynaklık dönemlerinde, kriz endişesine neden olan faktör, hareketin büyüklüğünden ziyade hızıdır. Son günlerde yaşanan dalgalanma, Covid-19 pandemisi ve 2008 finansal krizindeki dalgalanmalara benzer bir yoğunluk gösterse de, geçmişteki olaylardan çok daha kısa bir süre içerisinde gelişti.
Trump’ın ek gümrük vergilerinin başlattığı ticaret savaşının etkisiyle ABD’deki varlıklar önemli bir satış baskısına maruz kalırken, Hazine tahvili getirileri, hisse senetleri ve dolar hızla yükseldikten sonra düşüşe geçti. 2020’deki koronavirüs krizinin piyasalardaki yansıması yaklaşık 24 işlem günü sürerken, 2008’de bu süre 78 günü bulmuştu. Ancak bu sefer yaşanan dalgalanma yalnızca 10 gün sürdü.
2. ÇİN MUHAREBESİ
Donald Trump’ın birçok ülkeye yönelik mütekabiliyet esaslı ek gümrük vergileri, şu an Çin ile yoğun bir ticaret savaşına dönüşmüş durumda. Trump, çoğu ülkeye yönelik gümrük vergilerini 90 günlüğüne ertelemişken, Çin’e uygulanacak gümrük vergilerini, ülkenin karşılık verme şeklini cezalandırmak amacıyla artırdı.
Çin’e uygulanan gümrük vergilerinin toplam oranı yüzde 145’e yükseldi. Çin Maliye Bakanlığı, ABD’den ithal edilen ürünlere yönelik ek gümrük vergisini yüzde 84’ten yüzde 125’e çıkaracağını açıkladı.
Önümüzdeki hafta, Çin bir dizi ekonomik veri, örneğin ticaret, sanayi üretimi ve perakende satışlar hakkında bilgi verecek.
3. FAİZ KARARI
Ticaret savaşının ve piyasalardaki çalkantının merkez bankalarının faiz indirimi konusundaki tutumunu nasıl etkileyeceği merak ediliyor. Bu nedenle yatırımcılar, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Perşembe günü gerçekleştireceği para politikası toplantısını dikkatle izleyecekler. ECB’nin, politika faizini yüzde 2.25’e indirerek 25 baz puan indirim yapması bekleniyor.
Trump’ın ek gümrük vergilerini 90 günlüğüne durdurmasına rağmen, en az yüzde 10’luk ek vergilerin geçerliliği devam edecek. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin ABD’ye uyguladığı çelik, alüminyum ve otomobil ithalatına yönelik daha yüksek gümrük vergileri de halen yürürlükte.
Bugün Varşova’da bir araya gelen AB ülkelerinin maliye bakanları, Trump’ın politikalarına nasıl yanıt vereceklerini tartışacaklar. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, önümüzdeki hafta Perşembe günü Washington’da Trump ile bir görüşme gerçekleştirecek.
4. GÖZLER TÜKETİCİDE
ABD’deki tüketici davranışlarının ekonomiye ve gümrük vergilerine ilişkin belirsizliklerden nasıl etkilendiğini anlamak amacıyla, önümüzdeki Çarşamba açıklanacak olan ABD aylık perakende satış verisi izlenecek. ABD, çoğu ülkeye yönelik ek gümrük vergilerini geçici olarak durdurmuş olsa da, Mart ayı perakende satış verileri tüketicilerin ekonomik kaygılardan ne ölçüde etkilendiği konusunda fikir verebilir.
Perakende satışlar, tüketicilerin gereksiz harcamalarını azaltmalarından dolayı Şubat ayında yalnızca hafif bir artış gösterdi. Ayrıca, tüketici güvenine ait gösterge de kötüleşti. Gelecek hafta açıklanacak olan şirketlerin finansal bilançoları da dikkatle izlenecek, bazı şirketlerin kârlılık tahminlerini düşürmesi bekleniyor.
Özellikle Perşembe günü yayın platformu Netflix, finansal bilançosunu açıklayacak ve yatırımcılar, global ekonomik belirsizliklere rağmen şirketlerin finansal tahminlerini paylaşma konusunda nasıl bir tutum sergileyeceklerini merak ediyorlar.
5. DEĞİŞEN KOŞULLAR
Trump’ın ek gümrük vergileri küresel finansal piyasalardaki dalgalanmayı artırırken, gelişmekte olan ülkelerin varlıkları da olumsuz şekilde etkilendi. Kredi notu daha düşük olan ülkelerin tahvilleri ve borçlanma maliyetleri, daha yüksek kredi notuna sahip ülkelerle karşılaştırıldığında orantısız bir darbe aldı.
Asya, özellikle Çin’in artan gücüyle birlikte ticaret savaşının merkezinde yer alırken, Güney Amerika ise daha vantajlı bir konumda kaldı. Yeni ticaret dinamikleri, ekonomik büyümenin yavaşlaması ve artan enflasyon riski ile karşı karşıya kalan yetkililere yeni zorluklar getirecek.
Gelecek hafta Perşembe, gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları için faiz kararları günü olacak. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini sabit tutması öngörülüyor. Öte yandan, Mısır Merkez Bankası’nın artan volatilite ortamında ne kadar alanı kaldığına dair soru işaretleri devam ediyor.
Güney Kore Merkez Bankası ise durgunluk riski altında faiz indirimlerini erken yapmak ya da ileride daha büyük çaplı bir indirim gerçekleştirmek zorunda kalabileceği değerlendirmelerini yapıyor.
