CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 50 gündür iddianamesi yazılmayan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer‘i ve diğer tutukluları Marmara Cezaevi’nde ziyaret etti. Ziyaret ettiği isimler arasında, Gezi davasından tutuklu olan Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı da bulunuyordu. Özel, cezaevi çıkışında yaptığı açıklamada, Özer’in durumuna dikkat çekti ve “Ahmet Özer için 50 gündür iddianame yazamıyorlar” açıklamasında bulundu.
Özgür Özel, Ahmet Özer‘in silahlı terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla tutuklandığını belirtti. Ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin en büyük belediyesinin seçilmiş belediye başkanını tutukluluğunun 51’inci gününde ziyaret etmenin büyük üzüntüsü içerisindeyim” dedi. Özel, Özer için iddianame yazılmadığını ve suçlamaların temelsiz olduğunu ifade etti.
Özel, açıklamalarında Ahmet Özer’in 12 yıl öncesine ait telefon görüşmelerinin değerlendirildiğini ve bu görüşmelerden suç yaratılmaya çalışıldığını dile getirdi. Özer’in, geçmişte irtibatlı olduğu iddia edilen 12 kişiden birinin sadece bir öğrenci velisi olduğunu ve kendisinden yardım istediğini, ancak yeniden görüşme sağlamadığını söyledi. Ayrıca, bir başka kişinin Özer’in yazdığı ve denetimden geçmiş bir kitabıyla ilgili hiçbir işlem yapılmadığını, yalnızca bu kişiyle 7 kez telefon görüşmesi yaptığı için suçlandığını belirtti.
Özel, başka bir kişinin belli günlerde ilerde sıkça telefon görüşmesi yapmasının da suç delili olarak kabul edildiğini ve bunun gibi birçok örnekle Özer’e yöneltilen suçlamaların son derece yüzeysel olduğunu söyledi. Özel, Özer’in bir biber salçası satıcısıyla yaptığı görüşmelerin de “şüpheli” olarak değerlendirildiğini belirterek, “Böyle bir şeyden terör soruşturmasına salça olunur mu?” diye sordu. Olayların temelinde, bu kişilerin ortak bir özellikleri olarak, özellikle Kürt kökenli ve Demokratik Barış Partisi’ne yakın isimler olmalarının yattığını savundu.
Özellikle, 12 yıl boyunca Ahmet Özer’in tanıdığı ile olan görüşmelerinin traşlanıp çarpıtıldığını, bu sahte suçlar üzerinden bir şeyler inşa edilmeye çalışıldığını belirten Özel, “Özer’in 2012’den itibaren yaptığı görüşmelerin hepsini incelemişler ve bu kişilerin ortak noktası olarak çoğunlukla Kürt asıllı ve DEM Partisi’ne yakın kişiler olmaları gibi bir kriter geliştirmişler” dedi. Özel, bu durumun Özer’in siyasi kimliği üzerinden yürütülen bir operasyon olduğunu ileri sürdü.
Sonuç olarak, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ahmet Özer’in durumunu ve onun çevresindekilerin başına gelenleri inceleyerek, Türkiye’de adaletin ne denli sorgulandığını ve siyasi süreçlerin nasıl manipüle edildiğini gözler önüne serdi. Bu olaylar, Türkiye’de ceza hukuku ve siyasi iktidar arasındaki ilişkilere dair önemli bir tartışmanın fitilini ateşleyebilir.
