“`html
Şair, yazar ve sinema eleştirmeni Onat Kutlar, vefat etmesinin 30. yılında Beyoğlu Belediyesi tarafından hazırlanan “Onat Kutlar: Başkaldırı ve Şenlik Günleri” isimli etkinlik ile anıldı. Bu özel program, 11 Ocak 1995 tarihinde düzenlenen bombalı saldırının ardından hayatını kaybeden Kutlar’ın anısını yaşatmak üzere gerçekleştirildi. Etkinlikte önemli isimler bir araya gelerek Onat Kutlar’ı anmak için toplandılar ve onun edebiyatına dair önemli mesajlar verdiler.
Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Zeynep Oral, katılımcılara günün anlam ve öneminden bahsetti. Programda, konuşmacı olarak yer alan Adnan Özyalçıner ve Zeynep Avcı, Onat Kutlar’ın eserleri ve düşünce dünyası üzerine değerli katkılarda bulundular. Ayrıca, etkinlikte şairin eşi Filiz Kutlar da duygusal anların yaşanmasına vesile oldu. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ise etkinlikte yaptığı konuşmasında, Kutlar’ın anma ritüelinin önemine vurgu yaparak katılımcılara anlam dolu sözler sundu.
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, konuşmasında, “Yitip gidenler diyoruz, ancak biz onları anmaktan vazgeçmeyeceğiz. Anmak, demokratlığımızın bize yüklediği bir görev. Onları anmak, sadece o şahsiyeti anmaktan ibaret değil; aynı zamanda onun fikrini yaşatmak anlamına geliyor,” dedi. Güney, Onat Kutlar’ın fikirlerine katıldığını belirtip, “Bu nedenle onları anmayı ve bunu sürekli kılmayı çok önemsiyorum. 30 yıl sonra Beyoğlu Belediyesi’nin bu anmaya ev sahipliği yapıyor olması beni hem duygulandırdı hem de mutlu etti.” ifadelerini kullandı.
Etkinlikte yer alan sanatçılar Nazan Kesal, Halil Ergün ve Tayfun Erarslan, Onat Kutlar’ın metinlerini okuyarak ve şiir dinletileri sunarak anma programına katkı sağladılar. Özellikle genç yetenek Balkız Mercan Eruluğ’un müzik dinletisi, katılımcılardan büyük beğeni topladı. Bu da Kutlar’ın sanatın her dalındaki katkılarının ne kadar derin ve etkili olduğunu gösterdi.
Başkan Güney, konuşmasında Kutlar’ın Beyoğlu’na olan bağlılığına da değinerek, “Onat Kutlar, Beyoğlu’nu çok seviyordu. Son 1,5 yılında burada yaşamış, burada eserler vermiştir. Beyoğlu’nun belki de bütün sokaklarını ezbere biliyordu. Aynı şekilde ülkesini de çok seviyordu. 12 Eylül’ün o karanlık günlerinde bile ülkesinin aydınlık günlerine inanıyordu,” dedi. Bu sözlerle Onat Kutlar’ın hem kişisel yaşamında hem de sanatsal süreçlerindeki naif ve direnişçi ruhunu yüceltti.
Onat Kutlar, 30 yıl önce kaybettiğimiz bir sanatçı olarak, edebi ve kültürel mirasıyla hala günümüzdeki düşünceleri etkilemeye devam etmektedir. Bu tür anma etkinlikleri, onun fikirlerinin yaşatılmasına ve hatırlanmasına vesile oluyor. Onat Kutlar’ın sanatını ve duruşunu bu tarz programlarla gelecek nesillere taşımak, onun mirasına saygı göstermek adına atılmış önemli adımlardır.
“`