Diyarbakır’da yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, kaybolduktan sonra bir dere içinde üzeri taşlarla kapatılmış halde bulunmuştu. Bu elim olay, Türkiye genelinde büyük bir yankı uyandırdı ve halkın dikkatini cinayet davasına çekti. Narin Güran’ın cinayeti ile ilgili olarak açılan davanın ikinci duruşması, 2024 yılının Aralık ayında, adli makamlar tarafından hüzünlü ve merakla beklenen bir süreçte görülüyor. Bu duruşmada, Narin’in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşımakla suçlanan komşu Nevzat Bahtiyar, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanıyor.
Duruşmada sanıkların ifadeleri ve yaşanan olaylara dair detaylar gün yüzüne çıkarken, kamuoyunun merakla takip ettiği gelişmeler de sürüyor. Narin’in ailesi, toplumsal bir duyarlılıkla davanın sonucunu beklerken, birçok sivil toplum kuruluşu ve insan hakları savunucusu da duruşmaları takip etmekte ve adaletin sağlanması adına destek vermektedir. Narin’in ölümünün sorumlularının bulunması, sadece ailesi için değil, toplum için büyük bir önem arz ediyor.
Söz konusu duruşmanın üçüncü gününde, sanıkların durumu ve yargılanma süreci hakkında önemli bilgiler edinildi. Aile içindeki gizli sırlar, olayın seyrini değiştirebilecek boyutlara ulşan detaylar ve herkesi derinden etkileyen açığa çıkmış gerçekler, davanın gidişatında belirleyici olabilecek unsurlar arasında yer almakta. Adliye önünde toplanan kalabalıklar, adalet beklediklerini haykırarak, gözyaşları içinde Narin’in anısını yaşatmaya çalışıyor.
Narin Güran cinayeti, sadece bir çocuk cinayeti olmaktan öte, evrensel bir mağduriyetin ve adaletin aranması hikayesinin temsilcisi haline gelmiştir. Çocukların korunması, kadınların şiddet karşısında güvenli bir şekilde yaşamalarını sağlamaya yönelik toplumsal mücadelelerin arttığı bu dönemde, Narin’in davası da önemli bir dönüm noktası olarak kayda geçmektedir. Narin’in ailesi, onun hatırasını yaşatmak, benzer olayların bir daha yaşanmaması için, susturulmak istenen sesi duyurmak adına büyük bir çaba içinde.
Duruşma, her gün yeni gelişmeler ve tanıkların ifadeleri ile ilerlerken, kimlerin, hangi suçlardan yargılandığı hususları, gözler önüne serilmeye devam ediyor. Adalet sistemine olan inanç, özellikle bu tür olaylar söz konusu olduğunda, toplumsal bir baskı oluşturmakta ve cesur yüreklerin sesinin duyulması adına umut ışığı yakmaktadır. Diyarbakır’daki bu cinayet davası, toplumda var olan adaletsizliklerin ve güçsüzlerin sesinin nasıl duyulabileceğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.