Son yıllarda darbe ve iç çatışmalarla mücadele eden Myanmar’ın 2024 yılı nüfusunun, 10 yıl öncesine kıyasla düşüş yaşadığı kaydedildi. 2024 yılı nüfus sayımına göre, Myanmar’da toplam nüfus 51,3 milyon olarak belirlendi. Bu, 10 yıl önceki 51,5 milyonluk rakamın daha altında bir seviyeye işaret etmektedir. Bangkok Post’un haberine göre, ülke, 2021’de ordunun seçilmiş sivil hükümeti devirdiği ve demokrasi yanlısı protestoları şiddetle bastırarak ülke çapında silahlı bir isyana yol açtığı dönemden bu yana iç çatışmalar ve şiddet olaylarıyla gündeme gelmektedir.
Askeri yönetim, 2025’te seçimlere gitmeyi planlamakta ve bu kapsamda, nüfus sayımının verilerinin seçmen listelerinin oluşturulmasında kullanılacağı öngörülmektedir. Ancak, ilgili nüfus sayımında Arakanlı Müslümanların datalarının dahil edilmediği belirtilmektedir. Bu durum, ülkedeki mevcut siyasi gerginlik ve insan hakları sorunlarına ışık tutmaktadır.
Myanmar’daki askeri yönetimin lideri General Min Aung Hlaing, yeni yıl konuşmasında, “Devlet İdare Konseyi’nin nihai hedefi olan özgür ve adil bir seçimi başarıyla düzenlemek için çabalıyorum.” ifadelerini kullanarak, ülkenin gelecekteki yönetişiminde demokratik normlara yönelik niyetini belirtti. Ancak, yaşanan iç çatışmalar ve halkın yaşadığı zorluklar bu söylemlerin gerçekliğini sorgulattığı gibi, seçimlerin adil bir ortamda gerçekleşip gerçekleşmeyeceği hususunu da gündeme getiriyor.
MYANMAR’DAKİ ASKERİ DARBE
Myanmar ordusu, 2020’deki genel seçimde hile yapıldığı iddiaları ve siyasi gerilimler neticesinde 1 Şubat 2021’de yönetime el koymuştur. Bu darbenin ardından, Myanmar’ın fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere, birçok yetkili ve iktidar partisi üyesi gözaltına alınmış, ülke genelinde 1 yıllığına olağanüstü hal ilan edilmiştir.
Ortak silahlı gruplardan biri olan “Üç Kardeşler İttifakı”, Myanmar ordusuna karşı silahlı eylemler düzenlemeye başlamıştır. Bu gruplar arasında Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu, Budist Arakan Ordusu ve Ta’ang Ulusal Kurtuluş Ordusu yer almaktadır. Silahlı çatışmaların yaygınlaşması, ülkedeki insani krizi daha da derinleştirmiştir.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Liz Throssell, 17 Eylül 2024’te yaptığı açıklamada, Myanmar’da gerçekleştirilen askeri darbenin ardından en az 5 bin 350 sivilin hayatını kaybettiğini ve 3,3 milyondan fazla kişinin yerinden edildiğini belirtmiştir. Bu rakamlar, iç savaş ve çatışmanın yarattığı kayıpların boyutunu gözler önüne sermektedir.
Sonuç olarak, Myanmar’da yaşanan çalkantılı dönem, siyasi istikrarsızlık ve insan hakları ihlalleri ile derinleşmiş bir insani kriz ortaya çıkarmıştır. 2024 yılı nüfus verileri, bu karmaşık durumun bir yansıması olarak değerlendirilmektedir. Seçimlerin ne derece adil olacağı ve mevcut yönetimin halkı ne şekilde yönlendireceği, Myanmar halkı açısından önemli bir belirsizlik taşımaktadır.