Amerika Birleşik Devletleri’nin Los Angeles kentinde, Başkan Donald Trump’ın “yasa dışı göçmenlerle mücadele” politikalarına karşı bir grup gösterici bir araya geldi. Son günlerde artan protestolar, Trump’ın “düzensiz göçmenlerle” mücadele eden politikasının getirdiği sonuçlara yönelik bir tepki olarak ortaya çıktı.
Los Angeles’ta, Meksika ve El Salvador bayraklarını elinde tutan birçok gösterici, pazar ve pazartesi günü kentin caddelerinde yürüyüş düzenleyerek seslerini duyurmaya çalıştı. Göstericiler, “göçmenlik bu ülkeyi inşa etti”, “göçmenlik ve gümrük muhafaza birimini kaldır”, “bu ülkeye halkımı küçümsemen için hizmet etmedim” ve “yasa dışı göçmenleri sınır dışı etme” yazılı afişler taşıyarak, Trump’ın göçmen karşıtı tutumuna karşı protesto etti.
LAKEN RİLEY YASASI, DÜZENSİZ GÖÇMENLERİ MAHKEME KARARI OLMADAN TUTUKLAMA İMKANI VERİYOR
Trump yönetimi altındaki tartışmalı “Laken Riley Yasası”, düzensiz bir göçmen tarafından öldürülen bir ABD üniversite öğrencisinin anısına adlandırılmıştır. Bu yasa, Kongre’nin her iki kanadından bazı Demokratların desteğiyle kabul edilmiştir. Yasa, Trump için büyük bir “yasal zafer” olarak görülmekte ve sınır muhafızlarına, çeşitli suçlarla ilişkilendirilen düzensiz göçmenleri mahkeme kararı olmaksızın tutuklama yetkisi vermektedir.
Trump, ABD-Meksika sınırındaki güvenliği artırmak amacıyla yeni bir başkanlık kararnamesi imzalamış ve ayrıca sınıra 1500 asker gönderme kararı almıştır. Bu durum, sınır güvenliği konusundaki kararlılığını pekiştirmekte ve Trump’ın yönetimindeki göçmen politikalarının katı bir şekilde uygulanacağını göstermektedir.
Bunların yanı sıra, Trump yönetimi, yasa dışı şekilde ülkeye giren “suçlu göçmenler” için Guantanamo Körfezi’nde 30 bin kişinin barınabileceği yeni bir tesis inşa edilmesi talimatını vermiştir. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, bu tesisin “göçmenler için mükemmel bir alan” olduğunu savunmuştur. Bu yaklaşım, göçmen politikalarına yönelik yoğun tartışmalara yol açmakla birlikte, birçok insan hakları savunucusunun tepkisini de çekmiştir.
Yapılan bu düzenlemelerin, özellikle başkanlık seçimleri öncesi bir siyasi manevra olarak değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Trump’ın, göçmen karşıtı söylemleri üzerinden güç kazanma çabaları, ABD genelinde farklı tepkilere neden olmaktadır. Bazı gruplar, bu politikaları insan haklarına aykırı bulurken, bazıları ise ülkenin güvenliği için bu tür önlemlerin gerekli olduğunu savunmaktadır.
Sonuç olarak, Los Angeles’taki protestolar, ABD’nin göçmenlik politikalarının ne denli tartışmalı olduğunu ve bu konudaki toplumsal bölünmeleri gözler önüne sermektedir. Protestocular, bu politikaların insani boyutunu vurgularken, Trump yönetiminin uygulamaları ülkede iki farklı düşünce yapısı arasında bir çatışmaya yol açmaktadır.