Kuzey Kore, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi “devralma” ve burada yaşayan Filistinlileri zorla yerinden etmeye yönelik planını sert bir dille kınadı. Kuzey Kore Merkez Haber Ajansı (KCNA) aracılığıyla yapılan açıklamalarda, Pyongyang yönetimi, Trump’ın bu planının uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtti.
Açıklamada, ABD’nin Gazze Şeridi’ni ele geçirme ve Filistinlileri zorla başka yerlere yerleştirme önerisinin, “Dünya, şimdi ABD’nin ‘bomba açıklaması’ üzerine kaynıyor.” ifadesiyle eleştirildi. Bu durum, uluslararası alanda yankı buldu ve birçok ülkenin tepkisini çekti.
Trump’ın Gazze planının, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendirildiği açıklamada, “Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkının hiçe sayıldığı, iki devletli çözümün önünde büyük bir engel ve kesinlikle kabul edilemez bir eylem” olduğu vurgulandı. Kuzey Kore, bu plana kesin bir dille karşı çıkarak, uluslararası toplumun da aynı çizgide hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.
Ayrıca, açıklamada Gazze Şeridi’nde kan ve gözyaşının akmaya devam ettiği, bölgedeki istikrarsızlığın iç ve dış tehditler oluşturduğu belirtilerek, “Filistinlilerin bölgede istikrarlı bir yaşam ve barış umutlarının ayaklar altına alındığı” ifade edildi. Bu durum, Kuzey Kore yönetimini derinden etkiledi ve açıklamalarının ardından dünya genelinden tepkilerin artmasına neden oldu.
Trump yönetiminin sadece Gazze üzerinden değil, Panama Kanalı ve Grönland gibi diğer bölgelere dair açıklamaları da eleştirilere maruz kaldı. Meksika Körfezi’nin adının “Amerika Körfezi” olarak değiştirilmesi kararı, Kuzey Kore tarafından, ABD’nin diğer ülke ve halkların onurunu ihlal eden çağ dışı hayalleri olarak nitelendirildi. Kuzey Kore, ABD’nin bu tür uygulamalarından derhal vazgeçmesi gerektiğini savundu.
Sonuç olarak, Kuzey Kore’nin Trump’ın Gazze planına yönelik açıklamaları, sadece bölgede barış ve istikrarı tehdit etmekle kalmayıp, aynı zamanda uluslararası hukukun da hiçe sayıldığı bir durumu ortaya koyuyor. Pyongyang yönetimi, bu tür eylemlerin dünya genelinde büyük bir endişe yarattığını belirterek, uluslararası toplumun bu konuda harekete geçmesini ve ABD’nin bu saldırgan tutumuna karşı durmasını talep ediyor.