1. YENİ DÜNYA DÜZENİ
Küresel piyasalarda, merkez bankası yöneticileri, şirketler ve tüketiciler, yeni dünya düzeninin ortaya koyduğu zorluklarla başa çıkmaya çalışıyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın uzun yıllar süre gelen dış politika anlayışını değiştirmesi, müttefik ülkeleri hazırlıksız yakaladı. Uygulanan gümrük vergileri, ticaret açısından kalıcı etkiler oluşturabilir. Bazı gözlemciler, ABD, Rusya ve Çin arasında yeni bir dünya düzeninin şekillenmesinden endişe ediyor.
Almanya’nın olası yeni başbakanı Friedrich Merz, Avrupa için “gece yarısına beş dakika kaldı” ifadesini kullanarak, düşman Rusya ve güvenilmez bir ABD nedeniyle kıtanın savunmasız kalabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Alman parlamentosu, gelecek Salı günü, savunma harcamalarının artırılmasına yönelik geniş kapsamlı bir mali destek paketi üzerinde oylama yapacak. Ek olarak, Trump’ın Ukrayna ile Rusya arasındaki ateşkesi sağlama çabaları da hız kazanmış durumda.
JPMorgan’ın baş ekonomisti, Trump’ın yönetim üzerindeki güveni sarsmasının, ABD’nin yatırım merkezi olarak konumuna kalıcı zarar verebileceği uyarısında bulundu.
Piyasa katılımcıları, Wall Street’teki satış dalgasının gelişimini yakından takip ediyorlar.
2. FED’İN FAİZ KARARI
Piyasalardaki kırılganlık artarken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) önümüzdeki hafta yapacağı para politikası toplantısında, faiz indirimine ne zaman başlayacağına dair vereceği ipuçları izlenecek.
Fed’in Çarşamba günü faiz oranlarını sabit tutması bekleniyor. Fed fonu vadeli kontratları, Haziran ayında ilk faiz indiriminin gerçekleşebileceğini ve 2025 yılına kadar yaklaşık üç faiz indiriminin yapılabileceğini işaret ediyor.
Trump’ın komşu ve müttefik ülkelere uyguladığı yeni gümrük vergilerinin oluşturduğu belirsizlik, ABD ekonomisinin büyümesine yönelik endişeleri artırarak, Fed’in yeniden faiz indirimine gidebileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi.
Bu hafta yayımlanan ve beklentilerin altında kalan Şubat ayı tüketici fiyat endeksi (TÜFE), faiz indirimi olasılığını artırırken, yeni gümrük vergilerinin enflasyona etkileri de göz önünde bulundurulacak. Bu durum, iş dünyası ve tüketiciler için belirsizlik yaratıyor.
3. DAHA BİTMEDİ
Gelecek hafta faiz kararlarını açıklayacak olan merkez bankaları arasında İngiltere, İsveç ve İsviçre bulunuyor.
İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz oranlarını sabit tutması bekleniyor. Bu durum, yıl içinde gerçekleştireceği olası niceliksel genişlemeden önce BoE’ye zaman sağlayabilir.
İsveç Merkez Bankası’nın (Riksbank) da faizleri sabit tutacağı öngörülüyor. Riksbank’ın bu kararı, gelişmiş ülkeler arasında en agresif para politikası uygulayan İsveç’te bu döngünün sona ereceğine işaret edebilir.
İsviçre’de ise durum farklı. G10 ülkeleri arasında en düşük faiz oranlarına sahip olan İsviçre Merkez Bankası’nın (SNB), politika faizini %0.25 seviyesine indirmesi bekleniyor.
4. JAPONYA’DA MAAŞ ARTIŞLARINA HAZIRLIK
Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz artışına gitmesi için uygun koşullar oluşmuş olsa da, bunun yakın zamanda olmaması muhtemel görünüyor.
BoJ Başkanı Kazuo Ueda, düzenli ücret artışlarının tüketici harcamalarını artırmasını bekleyerek, Perşembe günü parlamentoda parasal sıkılaştırma yanlısı bir konuşma yaptı.
Japonya’nın büyük işçi sendikalarının, bu bahar yapılacak müzakerelerde ortalama %6’lık bir maaş artışı talep etmesi bekleniyor. Hatta bir sendika, ortalama %5’lik bir artış üzerinde başarılı müzakereler gerçekleştirmiş durumda.
5. ENFLASYONLA MÜCADELE
Enflasyonla mücadele, hemen hemen tüm gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları gündeminde yer almaya devam ediyor.
Son yıllarda Fed dahil diğer gelişmiş ülkeleri geride bırakarak para politikasında sıkılaştırma yapan Brezilya, önümüzdeki Çarşamba günü faiz oranlarını tekrar 100 baz puan artırarak, son sekiz yılın en yüksek seviyesi olan %14.25’e çıkarmayı planlıyor.
Güney Afrika Merkez Bankası (SARB) ise gelecek Perşembe faiz kararını açıklayacak. Çoğu ekonomist, SARB’nın faiz oranlarını sabit tutacağını öngörse de, ilerideki dönemde faiz indirimine dair bir eğilim gözlemleniyor.
