Küresel piyasalarda, ABD’de önümüzdeki hafta duyurulacak tarife kararları öncesinde ticaret savaşlarının alevlenebileceğine dair endişelerle olumsuz bir trend gözlemleniyor. Piyasalardaki gözler, bugün ABD’nin kişisel tüketim harcamaları verisine çevrilmiş durumda.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ekonomi ve ticaret politikaları, dünya genelinde belirsizlik yaratmaya devam ederken, çeşitli ülkelerden gelebilecek olası misillemeler, piyasalardaki risk algısını artırıyor.
ABD Başkanı’nın otomobil endüstrisine uygulayacağı tarifelere birçok ülkeden tepkiler gelirken, Avrupa Birliği (AB), ABD’nin ithal otomobillere getirilecek yeni tarifelerine karşı önlemler almayı planladığını duyurdu.
ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri, piyasaları yönlendirme çabalarını sürdürüyor. Boston Fed Başkanı Susan Collins, Trump yönetiminin getirdiği tarifelerin ABD’deki enflasyonu artıracağını ancak bu etkinin kalıcılığının henüz belirsiz olduğunu ifade etti. Collins, “Yakın vadede gümrük vergilerinin enflasyonu artırması kaçınılmaz görünüyor.” şeklinde konuştu.
Collins, enflasyonist baskının uzun vadede devam edebileceği uyarısında bulunarak, fiyatların ne ölçüde etkileneceğinin, tarifelerden etkilenen ülkelerin tepkileri ve tedbirlerine bağlı olduğunu belirtti.
Richmond Fed Başkanı Tom Barkin ise, Trump yönetiminin ithal otomobillere uygulayacağı yüzde 25’lik verginin tamamen tüketicilere yansımayabileceğini, ancak şirketlerin fiyatlandırma ve kar marjları konusunda zor kararlar almak zorunda kalacaklarını vurguladı.
Bu gelişmeler ışığında para piyasalarında Fed’in yılın ilk faiz indirimini Temmuz’da gerçekleştireceği beklentisi yüzde 86 seviyesine ulaşmışken, Banka’nın yıl içinde toplam iki faiz indirimi yapması öngörülüyor.
Makroekonomik verilere bakıldığında, ABD ekonomisinin geçen yılın son çeyreğine ilişkin büyüme oranı yukarı yönlü revize edildi. Bu bağlamda, 2024’ün dördüncü çeyreğinde ABD ekonomisinin yüzde 2,4 oranında büyüdüğü tahmin ediliyor.
Aynı dönemde kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi ise yüzde 2,4 artış gösterdi. Bu endeks, geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,5 artmıştı.
Gıda ve enerji harcamaları dışında kalan çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de bu dönemde yüzde 2,7’den yüzde 2,6’ya revize edildi. Söz konusu endeks, bir önceki çeyrekte yüzde 2,2 oranında bir artış göstermişti.
Analistler, Fed’in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin bugün açıklanacak Şubat ayı verilerinin, ABD’deki ekonomik gidişat ve enflasyonla mücadele sürecine dair önemli bilgiler sağlayacağını belirtiyor.
Dün, ABD’nin 10 yıllık tahvil faiz oranı yüzde 4,40’a kadar yükselirken, yeni günde yüzde 4,35 seviyesinde denge buldu. Altının ons fiyatı, 3 bin 77 dolarla rekor seviyeyi test ettikten sonra şu an yüzde 0,6 artışla 3 bin 74 dolardan işlem görüyor.
Dolar endeksi yüzde 0,1 artışla 104,4 seviyesine ulaşırken, Brent petrolün varil fiyatı da yüzde 0,2 azalma ile 73,1 dolardan satılmakta.
New York Borsası’nda ise S&P 500 endeksi yüzde 0,33, Nasdaq endeksi yüzde 0,53 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,37 düşüş yaşadı. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık bir görüntü ile başladı.
Avrupa borsaları, yalnızca İtalya hariç negatif bir seyre sahipken, Trump’ın tarifelerinin etkilerine dair belirsizlikler, bölgedeki hisse senedi piyasalarında satış baskısı yaratıyor.
Bu süreçte, Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili gelişmelerin takip edilmeye devam ettiği ifade edilirken, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ukrayna’ya hem mali hem de askeri yardımın devam edeceğini ve Rusya’ya yönelik yaptırımların sürdürülerek bu ülke üzerindeki baskının korunacağını açıkladı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ülkesinin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını koruyacaklarını vurguladı.
Dün Almanya’da DAX 40 yüzde 0,70, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,51 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,27 değer kaybederken, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,10 artış gösterdi. Avrupa’daki endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık bir seyirle başladı.
Asya borsalarında ise tarifelerin oluşturduğu riskler ve makroekonomik verilerden gelen sinyallerle satış ağırlıklı bir seyir izleniyor. Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba, istihdamı ABD’nin otomobil tarifelerinden koruma taahhüdünde bulundu.
Ishiba, bu tarifelerin Japon ekonomisi üzerinde önemli etkileri olacağını belirterek, sektörleri ve istihdamı korumak için önlemler alacaklarını söyledi. Ayrıca, ABD’nin Japonya’ya uygulayacağı yüksek tarifelerin kendisine yararlı olmayacağını anlaması için en etkili yöntemleri değerlendiriyoruz.” şeklinde ifade etti.
Diğer yandan, Japonya Merkez Bankası (BoJ), 18-19 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı tutanaklarını yayımladı. Tutanaklarda, Japonya ekonomisinin bazı alanlardaki zayıf eğilimlere rağmen kademeli bir toparlanma süreci içinde olduğu ve gelecekte potansiyelin üzerinde büyüme kaydetmesi bekleniyor.
Metinde ayrıca, ABD yönetiminin politikalarının küresel ekonomiye ve uluslararası finans ile sermaye piyasalarına etkilerinin yakından izleneceği vurgulandı. Ülke ekonomisinin ve fiyatların yüzde 0,5’lik faiz oranına nasıl tepki vereceği değerlendirilecektir.
Bölgeden gelen verilere göre, Japonya’da yıllık Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) mart ayında yüzde 2,9 artarken, çekirdek TÜFE de yüzde 2,4 ile beklentilerin üzerinde bir artış kaydetti.
Tüm bu gelişmeler ışığında Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,4, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 2,1, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,9 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 düşüş yaşadı.
Yurt içinde, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yüzde 0,38 değer kaybederek 9.612,84 puanda günü kapattı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) 20 Mart’taki ara toplantısına dair bir özet yayımlandı. Bu özette, “Finansal varlık fiyatlarındaki oynaklığın azalmasına yönelik olarak alınan proaktif tedbirlerin, enflasyon görünümündeki yukarı yönlü riskleri sınırlaması amaçlanmaktadır.” ifadesine yer verildi.
Ek olarak, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikasında sıkılaştırmaya gidilebileceği bilgisi aktarıldı.
Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), bu hafta uluslararası düzeyde hizmet veren İngiliz Barclays Bank PLC’nin yüzde 100 hissesine sahip olacağı Barclays Menkul Değerler AŞ isimli yeni bir aracı kurumun kuruluşuna onay verdi.
Dolar/TL, dün yüzde 0,1’lik bir azalma ile 37,9560’tan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında bir önceki kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 38,0170 seviyesinde işlem görmektedir.
Analistler, bugün yurt içinde ekonomik güven endeksi ile ABD’de kişisel tüketim harcamaları (PCE), Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, İngiltere’de büyüme verileri ve Almanya’da işsizlik oranının takip edileceğini ifade ediyor. Teknik açıdan BIST 100 endeksinin 9.600 ve 9.500 puanın destek, 9.750 ve 9.850 seviyelerinin direnç durumunda olduğunu belirtiyor.