Küresel piyasalar, ABD‘nin gümrük vergisi ve korumacı ticari politikalarının sonuçlarına yönelik artan endişelerle yeni bir haftaya olumsuz bir başlangıç yaptı. Bu durum, dünya genelindeki yatırımcıların dikkatini çekmeye ve piyasalardaki dalgalanmalara neden olmaya devam ederken, hisse senetleri ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar da belirginleşti.
Son dönemde ABD yönetimi tarafından uygulanan gümrük tarifeleri, ticaret savaşlarının yeniden alevlenmesine yol açarken, uluslararası ticaretteki belirsizlikler de artıyor. Bu bağlamda, Çin ile olan ilişkilerin seyrinin yanı sıra, diğer ülkelerle olan ticari anlaşmazlıkların etkileri de gözlemleniyor. Yatırımcılar, küresel ekonomik büyümenin yavaşlayabileceğine dair endişeleri nedeniyle riskli varlıklardan uzak durmayı tercih ediyor.
Piyasalardaki bu olumsuz hava, özellikle Asya ve Avrupa borsalarında belirgin bir şekilde hissedildi. Asya borsalarında birçok büyük şirketin hisseleri değer kaybederken, Tokyo Borsası gibi önemli borsalarda düşüşler gözlemlendi. Avrupa borsalarında da benzer bir trendin yaşanması, yatırımcıların üzerindeki belirsizlik endişesinin arttığını gösteriyor.
Özellikle S&P 500 ve Dow Jones gibi ABD borsa endeksleri üzerinde fiyat hareketliliği görülürken, yatırımcılar, olası bir resesyon riski ve ekonomik durgunluk ihtimali ile ilgili endişelerini gündeme getiriyor. Analistler, Federal Reserve‘ün para politikası kararlarının da piyasalara etkide bulunabileceğini belirtiyor.
Gümrük vergileri ile birlikte, ABD ekonomisindeki büyüme rakamlarının beklentilerin altında kalması da yatırımcıların algısını olumsuz yönde etkileyen faktörlerden biri olarak öne çıkmakta. Gelişen piyasa ülkeleri ile gelişmiş ülkeler arasındaki ticaret dengesizlikleri, yatırımcıların kaygılarını artırmayı sürdürüyor. Gelişen piyasa varlıkları üzerindeki baskı, döviz kurlarındaki dalgalanmalara da yansıyor.
Bu bağlamda, başta Euro ve Yen olmak üzere birçok para biriminin değer kaybettiği görüldü. Piyasa analistleri, yatırımcıların güvenli liman olarak gördüğü ABD Doları‘na yöneldiğini aktarıyor. Yatırımcılar, belirsiz piyasa ortamında daha temkinli davranarak, portföylerini çeşitlendirmeye çalışıyorlar. Bu durum, düşük risk taşıyan tahvil yatırımlarına olan ilginin de artmasına neden oluyor.
Sonuç olarak, küresel piyasalardaki olumsuz hava, ABD‘nin gümrük vergisi ve korumacı ticari politikalarının etkileri ile daha da derinleşiyor. Yatırımcılar arasında belirsizlik ve endişelerin hakim olduğu bu atmosferde, piyasa dinamiklerinin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor. Önümüzdeki günlerde veri açıklamaları ve uluslararası ticaret ile ilgili gelişmeler, piyasalardaki seyri etkilemeye devam edecektir.
