Kazakistan’ın başkenti Astana’da yer alan milli çalgı müzesi, ziyaretçilerine geleneksel müzik aletleri hakkında kapsamlı bilgi sunmak amacıyla düzenlenen konserlerle dikkat çekiyor. Müze, Astana Valiliği bünyesinde faaliyete geçmiş olup, klasik müzecilik anlayışının ötesinde yaratıcı ve yenilikçi yöntemlerle ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Müze içerisinde Kazakların köklü kültürel miraslarından olan milli çalgılar, özellikle dombra ve kopuz gibi enstrümanlar, duvarlarda sergilenerek gözler önüne serilmektedir. Ziyaretçiler, bu geleneksel müzik aletlerini daha yakından tanımak için, geleneksel müzik ustalarının rehberliğinde gerçekleştirilen canlı konser derslerine katılma fırsatı buluyor. Bu derslerde her bir eser icra edildikten sonra, çalgının tarihi ve fonksiyonu hakkında bilgilendirici sunumlar yapılmaktadır.
Konserlerde dinleyicilere çalgılar hakkında sorular sorulmakta ve en iyi yanıtları veren ziyaretçilere, müze atölyesinde hazırlanan geleneksel müzik aletleri hediye edilmektedir. Bu süreç, müzenin etkileşimli öğrenme felsefesini pekiştirmekte, ziyaretçilerini konservatuar eğitimli sanatçılarla buluşturmakta ve aktif bir katılım atmosferi oluşturmaktadır.
“MİLLİ ÇALGILARIN ÇOĞU SOVYET DÖNEMİNDE YOK EDİLDİ”
Müze Müdürü Bayandı Saharyaulı, müzenin amaçlarından sadece milli çalgıları sergilemek olmadığını, aynı zamanda bu aletleri korUMA ve yeniden yaygınlaştırma hedefini de benimsediklerini belirtti. Saharyaulı, müzede gelecekte kardeş Türk halklarına ait geleneksel müzik enstrümanlarını sergilemek için özel bir bölüm oluşturmayı planladıklarını ifade etti.
Saharyaulı, Kazak kültüründe toplamda 120 farklı milli çalgı türü bulunduğunu aktararak, “Milli çalgılarımızın çoğu Sovyet döneminde yok edildi. Bunlar yalnızca sanatsal amaçlarla kullanılmamış, aynı zamanda askeri ve günlük yaşamda da önemli roller üstlenmiştir. Örneğin, yalnızca bizim müzede sergilenen ‘kerney’ adlı milli çalgımız, savaşlarda bir iletişim aracı olarak kullanılmıştır. Bu çalgının sesi dört kilometre uzaklığa kadar ulaşabilmektedir.” şeklinde bilgiler paylaştı.
Ayrıca, müze içinde Cuci Etno Folk Müzik Grubu oluşturulduğunu ve grup üyelerinin konservatuar mezunu, milli çalgılar üzerine uzmanlık sahibi ustalar olduğunu dile getiren Saharyaulı, “Bizi diğer müzelerden farklı kılan unsurlardan biri, eserlerimizin sunumundaki yaklaşımımızdır. Ziyaretçilerimiz, canlı konser ile bu çalgıların nasıl kullanıldığı hakkında daha pratik bilgiler edinmektedir. Ayrıca atölyemizi ziyaret ederek, çalgıların yapım süreçlerini de görebiliyorlar.” dedi.
“MÜZEMİZ, MUHTEŞEM BİR BİLGİ HAVUZU ROLÜ ÜSTLENİYOR”
Cuci Etno Folk Müzik Grubu üyesi ve geleneksel müzik aletleri ustası Azamat Bakya, müzenin “canlı konser” olarak düzenlenen derslerine hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiğini belirtti. Kendisi, geleneksel çalgıların koleksiyonunu yaptığını ifade ederek, “Grup olarak farklı bölgelere gitme fırsatımız oluyor ve buralarda halk arasında bilgi topluyoruz. Milli çalgılarımız çoğu zaman nesilden nesile aktarılarak miras kalmıştır. Müzemizde bu enstrümanların birebir kopyalarını yapıyoruz. Dolayısıyla, müzemiz