Erzurum’da, sokak hayvanları aç kaldıklarında zor anlar yaşayabiliyor. Son zamanlarda yaşanan bir olay, bu durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Yiyecek aramakta olan bir kedi, başını bir konserve kutusuna sıkıştırmıştı. Neyse ki, bu tehlikeli durumu yoldan geçmekte olan iki kardeş, Elif ve Ömer Özhancı fark etti ve hemen harekete geçti.
Olay, Yakutiye İlçesi’ndeki Erzurum Kalesi civarında gerçekleşti. Elif ve Ömer Özhancı kardeşler, yürüyüş yaparken kedinin çaresizliğini gördüler. Kedinin başının sıkıştığı konserve kutusu, onu hayati bir tehlikeyle karşı karşıya bırakmıştı. Özhancı kardeşler, kedinin durumunu hızlıca değerlendirerek kurtarma çabalarına girişti.
“Kardeşimle fark etmeseydik kedi belki havasızlıktan belki de soğuk hava nedeniyle donarak ölebilirdi” diyen Elif Özhancı, kedinin yaşadığı zor durumu gözler önüne serdi. Mümkün olan en dikkatli şekilde kutunun kenarlarını çıkararak kedinin bu sıkıntılı durumdan kurtarılması için gayret gösterdiler. Elif, “Kedinin bir hayli yorgun düştüğünü anlayınca, vakit kaybetmeden müdahalede bulunduk. Kutunun kenarlarını çıkartırken kediye zarar vermemek için elimizden geldiğince dikkatli davranarak sevimli kediyi kurtarmayı başardık” dedi.
Özhancı kardeşlerin bu başarılı müdahalesi, hayvanlar için bireylerin gösterebilecekleri duyarlılık açısından önemli bir örnek teşkil etti. Olayın ardından, kedinin güvenli bir şekilde doğal ortamına salınmasıyla birlikte, kurtarma süreci başarıyla tamamlandı. Bu tür olaylar, sokak hayvanlarına yapılan yardımın ve duyarlılığın ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu. Ayrıca, kedi hemen kurtarıldıktan sonra kaçmaya başladı ve gözden kayboldu.
Gözden kaçması gereken diğer bir nokta ise, sokak hayvanlarına karşı yapılan bu küçük ama etkili yardımların daha geniş bir bilinçle yapılması gerektiğidir. Elif Özhancı, “Yaşadığımız bu olay, özellikle konserve kutularının bilinçsizce çevreye atılmaması gerektiğini vurguladı” diyerek çevre kirliliği konusunda da farkındalık oluşturdu.
Bu olay, hayvanların yaşamlarını devam ettirebilmesi için insan olarak üzerimize düşen görevleri unutmamamız gerektiğini bizlere hatırlatıyor. Yetişkinler kadar çocuklar da bu tür durumlarda nasıl hareket etmesi gerektiğini öğrenmelidir. Bu gibi durumların yaşanmaması için herkesin dikkatli olması ve sokak hayvanlarına karşı daha duyarlı bir yaklaşım sergilemesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, Elif ve Ömer Özhancı kardeşlerin gösterdiği cesaret ve duyarlılık, sadece kurtarılan kedi için değil, tüm sokak hayvanları için önemli bir umut kaynağı oldu. Her bireyin bu tür olaylarda aktif rol alması, toplumsal bilincin artmasına yardımcı olabilir. Bu tür müdahale ve farkındalıklar, çevremizdeki sokak hayvanları için yaşamsal önem taşıyor.
