Türkiye’nin doğal güzellikleriyle dolu tatil bölgelerinden biri olan Sapanca, bu sefer bir tatil masalının değil, mahremiyete ağır bir darbe indiren bir skandalın merkezi haline geldi. Son yıllarda bungalov dolandırıcılıklarıyla sıkça gündeme gelen bölge, şimdi de gizli kamera şokuyla sarsıldı. Doğayla iç içe bir tatil arayan bir ailenin, kaldıkları bungalovda ampulün içinde gizlenmiş bir kamerayla karşılaşması, tatillerini kabusa dönüştürdü. Aile, hemen yetkilileri bilgilendirdi. Skandalın daha da büyümesine neden olan ayrıntı ise, kaydedilen görüntülerin işletme sahibinin cep telefonunda bulunmasıydı. Olay sonrasında işletme mühürlendi ve işletme sahibi tutuklandı. Ancak bu bungalov skandalı, sadece bir ailenin yaşadığı dram değil; Türkiye genelindeki tatilcilerin ortak bir korkusu haline geldi.
NOKTA ŞEKLİNDE PARLAR
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı Başkanı ve Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, yaşanan skandalın ardından gizli kamera tespiti için bazı yöntemleri şu şekilde açıkladı: “Ortamın tamamen karartılması durumunda cep telefonunun kamerasıyla çevreye bakıldığında, kızılötesi LED ışık yayan kameralar nokta şeklinde parlayabilir.” Ayrıca aynaların çift yönlü olup olmadığını anlamak için parmak testi yapılabileceğini belirtti: “Parmağınız aynaya dokunduğunda parmak uçları arasında boşluk yoksa, ayna çift yönlü olabilir.” Duman dedektörü, priz ve lamba gibi nesnelerin dikkatle incelenmesi gerektiğini de vurguladı. RF dedektörü veya mobil uygulamalar yardımıyla ortamda gizli cihazların taramasının da yapılabileceği ifade edildi. Prof. Kırık, kamera tespit edilmesi durumunda delil niteliğindeki görüntülerin kayda alınması ve kolluk kuvvetlerine başvurulması gerektiğine dikkat çekti.
3 YIL HAPİS CEZASI
Tüketici Konfederasyonu Başkan Vekili Avukat İbrahim Güllü, Sapanca’daki olaya daha derin boyutlardan bakılması gerektiğini ifade etti: “Bu tür uygulamalar sistematik ve bilinçli bir şekilde gerçekleştiriliyor. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre, özel hayatın gizlice görüntülenmesi suç teşkil eder. Bu kayıtları hukuka aykırı şekilde elde eden kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası alabilir. Eğer bu görüntüler üçüncü kişilerle paylaşılırsa, ceza yarı oranında artırılabilir.”
Güllü, olayın yalnızca ceza boyutuyla değil, aynı zamanda tüketici ve kişisel haklar açısından ciddi bir ihlal olduğunu belirtti: “Gizli kamerayla özel alanı izinsiz kaydedilen kişiler, maddi ve manevi tazminat davası açabilirler. Bunun yanı sıra KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) gereğince başvuru yapılması durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu ihlal saptarsa, işletmeye idari para cezası verme yetkisi bulunmaktadır.”
“Kalınan otelde gizli kamera tespit edilmesi, hizmetin ayıplı hale geldiğinin göstergesidir. Eğer ödediğiniz ücret 149 bin TL’nin altındaysa, doğrudan Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurarak ödemenizi geri alabilirsiniz. 149 bin TL’nin üzerinde ise önce arabuluculuk şartı aranır; ardından Tüketici Mahkemesi’ne dava açabilirsiniz.”

22 BİN TESİS VAR
Türkiye, 2024 verilerine göre 22 binden fazla konaklama tesisine ev sahipliği yapmakta. Bu tesislerde yıllık toplam 58 milyonun üzerinde yerli ve yabancı turist konaklıyor. Özellikle Sapanca, Ağva, Fethiye ve Kapadokya gibi bungalov konaklamalarının yoğunlukta olduğu bölgelerde, tesis denetimlerinin yetersizliği ve kontrolsüzlük önemli bir güvenlik açığı oluşturuyor.
NE YAPILMALI?
Uzmanlar, potansiyel gizli kamera riskine karşı şu uyarılarda bulunuyor: “Otel odasına girdiğinizde ilk olarak aynaları, prizleri, duman dedektörlerini ve lambaları dikkatlice kontrol edin. Odanın ışıklarını kapatıp cep telefonunuzun kamerasıyla kızılötesi ışık olup olmadığını kontrol edin. Şüpheli bir durumla karşılaşırsanız, odayı terk etmeden önce video kaydı alın ve kolluk kuvvetlerini arayın.”
[email protected]
Kaynak: Web Özel