UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı, arıza-bakım-onarım faaliyetleri ile şebeke aktarım çalışmalarında teknoloji yatırımlarını sürdürdüklerini belirtiyor. Sürekli ölçme ve örneklem yapmanın önemine değinen Danacı, elektrik dağıtımının kesintisiz ilerlemesini sağlayan bir altyapı şirketi olmalarının yanında çalışan-abone yaşam kalitesini artırmaya çalışan bir şirket gibi düşündüklerinin de altını çizdi.
∆ Temiz enerjinin abonelere aktarılması için şirket olarak neler yapıyorsunuz?
◊ UEDAŞ işin dağıtım kısmında çalışmaktadır. Şebekemizi olabildiğince maksimumda kullandırtmaya çalışıyoruz. Ne kadar çok bağlantı görüşünü olumlu verirsek, tüketici tarafına yansıması olacak. Dış kaynaklı olmayacağı için olumlu bir yansımadan söz edebiliriz. Elbette yatırımlarımıza da olumlu yansıyacaktır. Analiz programları çalıştırarak incelemeler yapıyoruz. Bu aslında teknik bir iştir. Temiz enerjinin abonelere sağlıklı biçimde aktarılması için bizim tarafımızda kapasitelerimizi artırıyoruz. Yönlendirmeler yapıyoruz ve eş güdümle çalışmalarımızı abone lehine sürdürüyoruz.
∆ Dünyadaki enerji dağıtım şirketlerini takip ediyor musunuz?
◊ Elbette dünyanın farklı ülkelerindeki enerji dağıtım şirketlerinin çalışmalarını takip ediyoruz. Özellikle fuarlarda bir araya geldiğimiz şirket yöneticilerinin konuşmalarını dinliyorum. Onlar da bizi dinleyip paylaşımlar yapıyorlar. Son olarak bir Fransız dağıtım şirketinin CEO’sunun, iklim değişikliği hakkındaki konuşmasını dinledik. Bu konuşma, iklim değişikliği konusunun elektrik şebekelerine etkileri üzerineydi. Bir önceki sene ile bir sonraki sene arasında doğa olayları “ekstrem” olabiliyor. Böylece yatırımlar hakkında da öngörülerimiz olabiliyor. Çünkü şebeke yatırımları oldukça uzun süreçlere yayılan işlerdir. Fransız CEO’nun konuşması ufuk açıcıydı. Biz de kendi coğrafyamızdaki doğa olaylarının istatistiklerini kaydediyoruz. Geçen seneye göre bu ekstrem doğa olayları 3 kat artmış. Kısacası global anlamda bütün elektrik dağıtım şirketlerinin deneyimlerinden faydalanıyoruz.
∆ Teknolojinin gelişimi hiç bitmiyor. Şirketinizin bu konudaki teknoloji güncelleme hızı size yeterli geliyor mu?
◊ Teknolojinin gelişim hızına yetişmek gerçekten zor ama ‘biz iyi durumdayız’ diyebilirim. Teknolojiyi yakalamanın maliyeti ise oldukça yüksek. Bir istatistiğe göre dünyada Dijital Dönüşüm için yapılan yatırımların geri dönüş hızı yüzde 2 – 3 oranında gerçekleşiyor. Burada önemli faktörler görüyoruz. Öncelikle o andaki konumunuzu, şirketinizin durumunu ve teknolojinin nereye gideceğini iyi etüt etmeniz gerekiyor. Bunun yanında içerideki dönüşümü çalışanlarınıza iyi anlatmanız gerekiyor. Hatta kabul ettirmeniz gerekiyor. Dönüşümler her zaman sancılı oluyor çünkü insanlar dönüşüme karşı direnç gösterebiliyorlar. Ama bütün bunların yanında, bazen de ‘daha fazlası olması gerekir’ diyorum. Elbette hiç unutmamamız gereken bir ana işimiz var; ‘şebekeni doğru yapacaksın, bakımını zamanında yapacaksın, doğru yere doğru yatırım yapacaksın.’ Bütün bunların yanı sıra sürekli ölçeceksin ve örneklem yapacaksın. Öngörü sistemleri kuracaksın ve bir algoritma üreteceksin.
∆ Sürdürülebilirlik kavramı üzerine şirket içi eğitimler veriliyor mu? Personelinizin çağa ayak uydurmasını nasıl sağlıyorsunuz?
◊ Gerçek dijitalleşme ve verimliliğin sürekliliği konuları aslında sürdürülebilirlik kavramının omurgasını oluşturuyor. EPDK’nın en önemli görevlerinden biri dağıtım şirketlerinin verimli olmasını sağlamaktır. Doğru yere doğru yatırım, doğru bakım, doğru personel kullanımı, doğru teknoloji seçimi sürdürülebilirliğin yani doğru biçimde devamlılığın sağlanması bizim için çok önemli. Bu anlamda çalışanlarımıza şirket içi eğitimler veriyoruz ve onların da çağa ayak uydurup verimli çalışmalarını sağlıyoruz.
∆ Sayın Danacı, son olarak UEDAŞ’ın sosyal sorumluluk projeleri hakkında da bilgi verir misiniz?
◊ UEDAŞ uzun zamandır birçok sosyal sorumluluk projesine imza atmaktadır. Bunlardan, devam eden projelerimizi şöyle sayabilirim: “Trafolar Konuşuyor”. Bu projemizde elektrik trafoları üzerinden sanatsal boyamalar ile topluma bazı mesajlar vermeyi amaçlıyoruz. Sürdürülebilir Sosyal Sorumluluk projelerimizden “Kardeşim Üşümesin” 2013 yılında kırsal okullarda ihtiyaç sahibi öğrencileri mutlu etmek için başladı. Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da her ilçede en az bir okula Kardeşim Üşümesin projesini götürdük. Bu güne kadar binlerce öğrencinin yüzlerinde gülümsemesini sağlayan, sevinçlerine ve umutlarına az da olsa katkı veren projemiz yıllar geçtikçe bölge dışından da duyuldu. Hizmet bölgemiz dışında onlarca okula da yardımcı olmaya minikleri sevindirmeye çalıştığımız Kardeşim Üşümesin, mont-atkı-bere’den çok, paylaşmayı aşılayan bir proje olması sebebiyle de dikkatleri üzerine çekti. Şimdi ise, VR (virtual reality – sanal gerçeklik) gözlükleriyle, ziyaret ettiğimiz okullarda enerji verimliliği hakkında kapsamlı bilgilendirme projeleri yapıyoruz. Enerjinin verimli kullanılması hakkında bilgilendirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
‘Sürdürülebilirlik Hedeflerimizi Gerçekleştiriyoruz’
“5 milyondan fazla insanın yaşadığı bir bölgede 3 milyon 600 bin abonenin ihtiyaçlarını zamanında karşılamak adına gerekli bakım onarım işlerini yapıyoruz. Bunu yaparken önce şirketimizin karbon ayak izini ölçüyoruz. Şirketin içinde sürdürülebilirlik yönetimi grubumuz var. Bu anlamda sürdürülebilirliği sadece doğaya saygı olarak algılamıyoruz. Hem çalışmaların aksamadan sürmesini sağlayan bir altyapı şirketi gibi hem de çalışan-abone yaşam kalitesini artırmaya çalışan bir enerji şirketi gibi düşünüyoruz. Bu çabayı, kurum kültürümüzün bir göstergesi olarak da algılamak mümkündür…”