Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından 2024 yılının kelimesi olarak seçilen “Kalabalık Yalnızlık”, modern çağın karmaşasını ve bunun bireyler üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Psikolog Polat Beyleroğlu, bu çarpıcı kavram üzerine Herkes Duysun’a özel değerlendirmelerde bulundu. Beyleroğlu’na göre, günümüzde bireyler teknolojinin sunduğu fırsatlarla daha fazla iletişim halinde görünseler de, bunu destekleyen anlamlı ilişkilerden yoksun olmalarının yarattığı yalnızlık hissi giderek derinleşiyor. Bu bağlamda, ‘Kalabalık Yalnızlık’ kavramı, 2024 yılı için özel bir anlam kazanıyor.
TEKNOLOJİ YAKINLAŞTIRIRKEN UZAKLAŞTIRIYOR
Beyleroğlu, dijitalleşme ve sosyal medya kullanımının aslında bireyleri birbirine bağlaması gerektiği halde, duygusal bağları zayıflattığını ifade ediyor. Teknolojinin insanların yüz yüze iletişimlerini zayıflattığını ve bu durumun bireylerde yalnızlık hissini artırdığını belirtiyor. Sherry Turkle gibi araştırmacılar bu durumu ‘yalnız birlikte olma’ olarak tanımlıyor. Kısa mesajlaşmanın ve sosyal medya etkileşimlerinin yüz yüze sohbetlerin yerini alması, derin ve anlamlı ilişkilerin kurulmasını zorlaştırıyor.
KENTSEL YAŞAM SOSYAL İZOLASYONU DERİNLEŞTİRİYOR
Beyleroğlu, büyük şehirlerdeki fiziksel kalabalıklara rağmen bireylerin yalnızlık hissi yaşadığını vurguluyor. Bu durumun bireyselleşme ve hızlı yaşam tarzıyla bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor. Kentsel yaşamın bireyleri yalnızlığa doğru ittiğini belirten Beyleroğlu, “Toplumsal bağların zayıflaması bu süreci hızlandırıyor. İnsanlar artık komşularını tanımıyor ve mahalle kültüründen uzak bir yaşam sürüyorlar. Bu da yalnızlık hissini artırıyor.” şeklinde konuşuyor.
KALABALIK YALNIZLIK GENÇLERDE DAHA YOĞUN
Psikolog Beyleroğlu, ‘kalabalık yalnızlık’ kavramının özellikle gençler arasında ve sosyal medya bağımlılığı yüksek gruplarda daha yoğun bir şekilde görülüğünü ifade ediyor. Z kuşağının sosyal medyayla büyüyen ilk nesil olduğunu ve bu sorunu daha yoğun bir şekilde yaşadığını belirtirken, sürekli bağlantıda olmanın gençleri gerçek hayatta yalnızlık hissiyle yüzleşmek zorunda bıraktığını dile getiriyor. Bu durumun sonucunda depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunların ortaya çıkma ihtimalinin arttığına dikkat çekiyor.
YALNIZLIĞI AŞMAK İÇİN ÖNERİLER
Beyleroğlu, kalabalık yalnızlığın üstesinden gelmek için bazı önemli öneriler sunuyor. Bu öneriler arasında, sosyal medyada geçirilen zamanı azaltarak yüz yüze etkileşimlere daha çok odaklanmanın yanı sıra, ortak ilgi alanları etrafında topluluklara katılıp aidiyet hissinin artırılması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, yalnızlığın kökenine inmek için psikolojik yardım almanın önemli olduğunu da ekliyor. Kültürel etkinlikler ve gönüllü projelere katılmanın ise yalnızlık hissinin hafifletilmesi açısından faydalı olabileceği belirtiliyor.
MODERN ÇAĞIN SESSİZ KRİZİ: KALABALIK YALNIZLIK
Beyleroğlu, ‘kalabalık yalnızlık’ kavramının bireylerin ruh sağlığı ve toplumsal uyumu açısından kritik bir konu olduğunu belirtiyor. Modern çağın en büyük krizlerinden biri olan bu durumun üstesinden gelebilmek için bireysel farkındalık ve toplumsal duyarlılığın artırılması gerektiğini