Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisi Odası İzmir Şube Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, İzmir’de yaşanan hava kirliliği hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Akdoğan, kentin hava kalitesinin giderek kötüleştiğine ve bu durumun belirtilerinin özellikle PM10 adı verilen toz zerrecikleri üzerinden anlaşılabildiğine vurgu yaptı. PM10, çapı 10 mikrometreden daha küçük olan toz parçacıkları olarak tanımlanmakta ve bu zerreciklerin insan sağlığına dair ciddi riskler oluşturabildiği bilinmektedir.
Akdoğan, yaptığı değerlendirmede, İzmir’le ilgili hava kalitesi ölçümlerinin, şehrin Karabağlar, Karşıyaka, Kemalpaşa, Menemen, Ödemiş ve Torbalı gibi altı ilçesine dair yıllık ortalama değerlerin, ulusal sınır değerlerin üzerinde olduğuna dikkat çekti. Bu durum, hava kalitesinin bozulduğunun ve sağlık açısından potansiyel tehditlerin bulunduğunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
PM10 seviyelerinin bu kadar yüksek olması, özellikle kentte yaşayan vatandaşların sağlık durumunu olumsuz etkileyebilir. Bu toz zerrecikleri, solunum yolu hastalıkları, kalp rahatsızlıkları ve diğer çeşitli sağlık problemlerine yol açma potansiyeline sahiptir. Selma Akdoğan, bu sorunun ciddiyetine dikkat çekerek, hava kirliliğine karşı alınması gereken önlemler ve toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini açıkladı.
İzmir’in hava kirliliği sorununa çözüm önerileri getirirken, Akdoğan, çeşitli çevresel faktörlerin de dikkate alınması gerektiğini belirtti. Özellikle sanayi, trafik ve inşaat faaliyetleri gibi insan kaynaklı etkenlerin hava kalitesine doğrudan etkisi vardır. Bu nedenle, yerel yönetimlerin ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, hava kirliliğinin azaltılması adına atılacak adımların önemine değindi.
Bunun yanı sıra, Selma Akdoğan, hava kalitesinin izlenmesi için kullanılan ölçüm sistemlerinin düzenli ve etkin bir şekilde çalışması gerektiğine de işaret etti. İzmir’de belirlenen istasyonlardan alınan verilerin düzenli olarak analize tabi tutulması ve bu verilerin halkla paylaşılması, insanları bilgilendirerek hava kirliliği konusunda farkındalık oluşturabilir. Ayrıca, bu veriler sayesinde hangi alanların daha fazla hava kirliliği yaşadığı da net bir şekilde ortaya konulabilecektir.
Sonuç olarak, İzmir’deki hava kirliliğinin ciddiyeti, bu konuda halkın bilinçlendirilmesi ve yerel yönetimlerin sorumluluk alması gerektiğini ön plana çıkarıyor. Selma Akdoğan’ın açıklamaları, sağlık açısından riskler barındıran durumun desteklenmesi ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor. Özellikle PM10 değerlerinin ulusal sınırların üzerinde olması, acil tedbirlerin alınması gereğini öncelikli kılıyor.