1. Haberler
  2. Bursa Gündem
  3. İzmir Körfezi’nde Kırmızılık ve Kirlilik Sorunu Büyüyor!

İzmir Körfezi’nde Kırmızılık ve Kirlilik Sorunu Büyüyor!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İzmir Körfezi’nde kirlilik ve kötü kokunun yanı sıra suyun yüzeyini kaplayan kırmızılık sürüyor. İzmir Körfezi Bilim Kurulu Üyesi EÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya, körfezdeki renk değişiminin sebebinin deniz suyu sıcaklığının yüksek olması ve kirlilik nedeniyle artan mikroalglerin olduğunu belirtti.

Mikroalglerin fotosentetik, gözle görülmeyen mikroskobik canlılar olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kızılkaya, “Atmosferdeki oksijenin yüzde 70 ila 80’i denizlerde üretiliyor. Bunların birçoğunu da yosunlar, deniz çayırları ve mikroalgler üretiyor. Mikroalglerin bazıları azot bağlama özelliklerine sahip ve ayrıca diğer canlılar için besin oluştururlar. Mikroaglerle zooplanktonlar, zooplanktonlarla da balıklar beslenirler. Mikroalgler besin zincirinin temel halkası, sucul ekosistemlerin olmazsa olmazıdır. Ancak denge bozulduğunda, bu canlılar aşırı çoğaldığında ‘red tide’ ya da ‘algal bloom’ dediğimiz durum meydana gelir. Aşırı çoğalarak suyun yüzeyini kaplayarak ışık geçirgenliğini azaltırlar. Suyun altındaki canlılara ışık bulaşmaz ve fotosentez yapan canlılar yok olmaya başlarlar. Ayrıca yüzeyi kapladıkları için denizle atmosfer arasındaki gaz alışverişini de engellemiş olurlar” ifadelerini kullandı.

‘HAVALAR SOĞUDUĞUNDA KÖRFEZDEKİ KIRMIZILIK KAYBOLACAK’

Doç. Dr. Kızılkaya, mikroalglerin çoğaldıklarında denizin kırmızı-kahverengi olduğunu belirterek, “Eğer bir ortamda besin dediğimiz alglerin büyümek, çoğalmak için kullandıkları azot ve fosfor bileşikleri fazlaysa, hava sıcaklığı da uygun koşula geldiğinde red tide ile karşılaşabiliyoruz. Normalde İzmir’de karşılaştığımız bir olaydı ancak kısa sürerdi ve az miktarda oluşurdu. İzmir Körfezi’nde aşırı besin olduğunu biliyoruz. Çünkü körfezde akıntı sistemi çok güçlü değil. Akıntı güçlü olmadığı için bu besinler uzaklaştırılıp, dağıtılamıyorlar. O nedenle de mikroalgler aşırı çoğalıyorlar. Akıntı sisteminden dolayı dağıtılamadıkları için kırmızı kümelenmelerle karşılaşıyoruz. Havalar soğuduğunda körfezdeki kırmızılık kaybolacak. İlkbahar ve sonbahar mevsimlerinde ani alg çoğalmaları doğal süreçler. Doğal olmayan aşırı olması ve uzun sürmesi. Bildiğimiz kadarıyla daha önce burada bulunmayan, daha önce karşılaşmadığımız yeni bir tür var. Bu tür balık toksini üreten bir tür. Büyük ihtimalle balık ölümlerine sebep olan da bu toksin olabilir. Ancak tek bir nedene de bağlayamıyoruz” diye konuştu.

‘İLKBAHARDA YİNE ALG ARTIŞI GÖRÜLEBİLİR’

İzmir Körfezi’nin besin yükünün yüksek, akıntısı düşük bir deniz olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya, “Bilim insanları bunu hep söylüyordu. Gözle görüldüğü, balık ölümleri yaşandığı için herkes farkına vardı. O yüzden acil bir eylem planı oluşturuldu. Seneye bunu görmeyebiliriz ama bu temizlendiğinde ileride görmeyeceğiz anlamına gelmiyor. Hava sıcaklıkları düşmeye başladıkça gittikçe azalacaktır, deniz suyu sıcaklıkları da düşecektir. Kışın ve ilkbaharın başında bu olayları görmeyeceğiz. Fakat ilkbaharda yine alglerin artışı görülebilir. Bunun balık ölümlerine tekrar sebep olması konusunda kesin bir şey söyleyemeyiz ama olmayacak anlamına da gelmiyor” dedi.

Körfezde kirliliğe neden olan besin girdilerinin azaltılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Kızılkaya, “Bu sadece atık suyun arıtılmasıyla olmaz. İzmir Körfezi’ne 33 tane dere giriyor. Bu derelerin de kirlilik yükünün düşük olması gerekiyor. Besin girdisi azaltıldığında ani alg çoğalmalarının da azalacağını düşünmekteyiz. İklim değişikliği nedeniyle denge bozuldu. İzmir’de geçtiğimiz aylarda büyük bir yangın yaşadık. Küllerinin de denize besin takviyesi yapıp bu olayı tetiklediğini de düşünebiliriz. Kesin olarak bilinmesi için uzun süreli incelemeler yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. (DHA)

İzmir Körfezi, kirlilik ve rahatsız edici kokuların yanı sıra, su yüzeyinde gözlemlenen kırmızı renklenme ile gündemde. İzmir Körfezi Bilim Kurulu Üyesi ve Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya, bölgedeki renk değişikliğinin başlıca nedenlerinin deniz suyu sıcaklığının artması ve kirlilik sonucunda çoğalan mikroalgler olduğunu ifade etti.

Mikroalglerin, gözle görünmeyen ve fotosentetik özellikler taşıyan mikroskobik canlılar olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kızılkaya, denizlerde atmosferdeki oksijenin önemli bir kısmının üretildiğini belirtti. “Bu canlıların büyük bir kısmını yosunlar, deniz çayırları ve mikroalgler oluşturuyor. Mikroalgler, aynı zamanda diğer canlılar için besin kaynağı oluşturuyorlar. Ancak, mikroalglerin aşırı çoğalması; ‘red tide’ ya da ‘algal bloom’ gibi durumlara yol açabiliyor. Bu durumda, suyun yüzeyine kaplanan mikroalgler, altındaki canlıların ihtiyaç duyduğu ışığın ulaşmasını engelliyor ve bu da fotosentez yapan organizmaların yok olmasına sebep oluyor” şeklinde konuştu.

Hava koşullarının etkilerine de değinen Doç. Dr. Kızılkaya, mikroalglerin çoğalması sonucunda deniz suyunun kırmızı-kahverengi bir görünüm aldığını söyledi. “Hava sıcaklıkları uygun olduğunda ve alglerin büyümesi için gerekli olan azot ile fosfor bileşikleri ortamda bol bulunduğunda, red tide ile karşılaşabiliyoruz. Normalde, İzmir’de bu durumlar yaşanabiliyor ancak daha kısa süreli ve az miktarda ortaya çıkıyordu. Şu anda, İzmir Körfezi’nde aşırı miktarda besin var. Bu da mevcut akıntı sisteminin zayıf olmasından kaynaklanıyor. Güçlü bir akıntı olmaması, besinlerin uzaklaştırılmasını engelliyor. Bu nedenle mikroalgler aşırı şekilde çoğalabiliyorlar. Soğuyan hava ile birlikte bu kırmızılık durumu ortadan kalkacaktır.”

Mikroalglerdeki artışın dönemsel olabileceğine dikkat çeken Kızılkaya, “İlkbahar ve sonbahar aylarında ani alg çoğalmaları doğal bir süreçtir. Ancak bu büyümelerin aşırı miktarda ve uzun süreli olması kaygı verici. Ayrıca, bölgede daha önce gözlemlenmeyen yeni bir tür mikroalgin varlığı söz konusu. Bu tür, balık toksini üreten bir tür olarak biliniyor. Balık ölümlerinin bu toksinle ilişkili olduğunu düşünmek mümkün, fakat tek bir nedene dayanmak doğru değil.” dedi.

İzmir Körfezi’nin besin yükünün yüksek ve akıntısının düşük olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Kızılkaya, “Bilim insanları, bu sorunların uzun zamandır bilincindeydi. Gözlemlenen balık ölümleri de bu farkındalığı artırdı ve acil bir eylem planı hazırlanmasını gerekli kıldı. Gelecekte bu tür sorunları yaşamamak için önlemler almak elzem. Kış ayları ve ilkbaharın başlarında bu olayların yaşanma ihtimali azalacak, ancak ilkbahar döneminde yine bir alg artışı görülebilir.” şeklinde bilgi verdi.

Körfezdeki kirliliğin önüne geçmek için besin girdilerinin azaltılmasının şart olduğunu ifade eden Kızılkaya, “Bu, sadece atık suyun arıtılması ile mümkün değil. İzmir Körfezi’ne 33 dereden besin girişi var ve bu derelerin kirlilik yükleri de minimum seviyede olmalı. Besin girdileri azaltıldığında, ani alg çoğalmalarının da önüne geçebileceğimizi düşünüyoruz.” dedi.

İklim değişikliği nedenleriyle ekosistem dengesinin bozulduğuna dikkat çeken uzman, “Son aylarda İzmir’de meydana gelen büyük yangın, deniz kirliliğine de etkide bulundu. Yangın sonrasında oluşan küllerin denize taşınarak bu durumu tetiklediği ihtimali üzerinde durabiliriz. Ancak kesin bir sonuca ulaşmak için detaylı uzun dönemli incelemeler yapılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı. (DHA)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İzmir Körfezi’nde Kırmızılık ve Kirlilik Sorunu Büyüyor!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir