İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Hamas’ı hedef alarak yaptığı açıklamada, “Gazze’de uzun süreden beri görülmemiş güçlü saldırılarla” vuracaklarını belirtti. Bu açıklamalar, özellikle Gazze Şeridi’nden atılan roketlerin ardından, İsrail’in güneyindeki Netivot kasabasında gerçekleştirilen incelemeler sırasında yapıldı. Katz, bu durumun İsrail’in güvenliğine verdiği tehdit üzerine hassas bir şekilde vurgular yaptı.
Katz, gazetecilere verdiği demeçte, Hamas tarafından tutulan İsrailli esirlere de dikkat çekti. Yisrael Katz, “Hamas, İsrail’in uzun vadeli tavizler verme isteğine rağmen, kaçırılan İsraillilerin yakın zamanda serbest kalmasına izin vermez ve saldırılarına devam ederse, Gazze’de uzun süredir görülmemiş güçlü saldırılarla karşılaşacak.” ifadelerini kullandı. Savunma Bakanı, bu noktada özellikle İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını sağlamak için gerekli askeri önlemlerin artırılacağını dile getirdi.
Hamas’nın elinde şu anda tahmini olarak 101 İsrailli esir bulunduğu düşünülüyor. Ancak bu esirlerin en az üçte birinin ölü olduğu konusunda bazı kaygılar ve endişeler mevcut. Bu durum, hem İsrail hükümeti hem de Hamas için kritik bir nokta oluşturuyor ve çatışmaların daha da derinleşmesine yol açabilir.
Ayrıca, İsrail ordusundan yapılan açıklamalara göre, aralık ayında Gazze Şeridi’ne yönelik 1400’den fazla hava saldırısı gerçekleştirilmiş durumda. Bu hava saldırılarının, savaş uçakları, helikopterler ve insansız hava araçları (İHA’lar) kullanılarak gerçekleştirildiği bildirildi. Ordunun açıklamasında, karadan yapılan saldırılara destek sağlamak amacıyla bu havadan saldırıların ön plana çıktığına vurgu yapıldı.
Sonuç olarak, bu gelişmeler, İsrail ile Hamas arasındaki gerilimin yeniden tırmanabileceğine işaret ediyor. Yisrael Katz’ın yaptığı açıklamalar, hem askeri bir strateji olarak hem de psikolojik bir etki yaratma amacı güdüyor. Savunma Bakanı’nın tehditleri, halkta bir dayanışma duygusu yaratmayı ve Hamas’a karşı güçlü bir duruş sergilemeyi amaçlayabilir.
Tüm bu olaylar ve gelişmeler, Orta Doğu’daki karmaşık siyasi ve askeri dinamiklerin devam ettiğini ve her an yeni çatışmalara zemin hazırlayabileceğini ortaya koyuyor. İsrail yönetimi ve ordusu, bu dönemde aldığı önlemleri ve askeri stratejileri sürdüreceğini belirtirken, Hamas ise karşı saldırılara devam etme niyetini gösterebilir. Bu durum, bölgedeki güvenlik ortamının daha da belirsizleşmesine yol açacaktır.