Filistin topraklarında yaşanan gelişmeler, 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze’de başlayan İsrail saldırılarının ardından giderek artan boyutlarda devam etmektedir. Bu süreçte alıkonulan Filistinlilerin sayısının 14 bin 300’ü geçtiği belirtilmektedir. Filistin Esirler Cemiyeti ve Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti, 2024 yılında işgal altındaki Batı Şeria’da yaşanan durumlar hakkında önemli bilgiler paylaşmıştır.
2024 yılında, işgal altındaki bölgelerde en az 8 bin 800 Filistinlinin gözaltına alındığı ifade edilmiştir. Bu olaylar, Kudüs dahil olmak üzere pek çok yerleşimde gerçekleşen İsrail güçlerinin baskın ve saldırıları sırasında meydana gelmiştir. Yapılan açıklamada, söz konusu baskınlar sırasında çok sayıda Filistinlinin evlerinin tahrip edildiği, fiziksel şiddet ve tehditlere maruz kaldığı vurgulanmaktadır.
Özellikle kadınlar ve çocuklar arasında artan gözaltı sayıları dikkat çekicidir. 2024 yılı boyunca Batı Şeria’da 266 kadının gözaltına alındığı, 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren bu sayının 450’ye ulaştığı bildirilmiştir. Gazze’den de çok sayıda kadın alıkonmuş durumdadır. Çocuklar arasındaki gözaltı sayısının ise en az 700 olduğu, bu sayının 7 Ekim’den itibaren 1055 çocuğa ulaştığı belirtilmektedir.
Ek olarak, bu süreçte İsrail ordusu 145 gazeteciyi ve 320 doktoru alıkoymuştur. Bu grupların çoğunluğunun Gazze Şeridi’nden olduğu ifade edilmektedir. Bu durum, sağlık ve bilgi edinme özgürlüğünü tehdit eden ciddi bir insan hakları ihlali olarak değerlendirilmektedir.
Aralık 2024 itibarıyla, Batı Şeria’da 10 bini aşkın idari tutuklama kararı çıkarıldığı, bu kararların hem yeni hem de yenilenen kararlar şeklinde olduğu kaydedilmiştir. Bu kararların içerisinde özellikle çocuklar ve kadınlara yönelik olanların da bulunduğu aktarılmıştır. 14 bin 300’ün üzerinde Filistinli tutuklu içerisinde, 3 bin 428’inin idari tutuklu olarak yer aldığı ve arasından en az 100 çocuğun ve 22 kadının bulunduğu dikkat çekmektedir.
Sonuç olarak, 2024 yılı, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgali bakımından en kanlı ve kriz dolu yıllardan biri olarak kaydedilmiştir. Özellikle kadınlar ve çocuklar üzerindeki etkilerinin yanı sıra, gazetecilerin ve sağlık profesyonellerinin alıkonulması, bu insani kriz durumunu daha da derinleştirmektedir. Filistin halkının karşılaştığı bu ağır şartlar, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeyi sürdürmekte ve insani yardımların yanı sıra, siyasi baskıların da artmasına neden olmaktadır.
