İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2023 yılında toplu taşıma ücretlerine %46.9 oranında bir zam talebinde bulundu. Ancak bu zam önerisi, İstanbul Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantısında oy çokluğuyla reddedildi. Bu karar, İstanbul’daki toplu ulaşım sisteminin mali durumu ve kullanıcıların ulaşım giderleri üzerindeki etkileri açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
UKOME, aldığı kararlarla şehir içi ulaşımın düzenlenmesinde önemli bir rol oynuyor. İstanbul’daki toplu taşıma tarifelerini belirleyen bu kuruluş, farklı paydaşların görüşlerini alarak en uygun çözümleri üretmeyi amaçlıyor. Ancak, İBB’nin önerisi, %46.9’luk zam oranının yüksek bulunması ve halkın tepkileri sebebiyle kabul edilmedi. Zamanla, ulaşım maliyetlerinin artış göstermesi ve bununla birlikte halkın alım gücündeki düşüş, UKOME’nin bu kararda etkili olmuş olabileceği tahmin ediliyor.
Ayrıca, İstanbul’da toplu taşıma sisteminin hem mali sürdürülebilirliği, hem de kullanıcıların ulaşım ihtiyaçlarının karşılanması açısından dengeli bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulandı. UKOME, bir yandan mali açığı kapatmayı hedeflerken, diğer yandan vatandaşların bu artışı kaldıramayacağını da dikkate almak zorundadır. Dolayısıyla, zammın uygun bir seviyede belirlenmesi ve genel kamuoyunun bu konuda bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bunun yanı sıra, İstanbul’daki ulaşım hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve sürdürülebilir ulaşım politikalarının geliştirilmesi de ayrı bir önem taşımaktadır. Toplu taşıma sistemindeki iyileştirmelerin yanı sıra alternatif ulaşım yöntemlerinin de desteklenmesi, vatandaşların günlük yaşamlarını kolaylaştıracaktır. Örneğin, bisiklet yollarının artırılması, yürüyüş yollarının yenilenmesi ve elektrikli araçların teşviki bu konuda atılabilecek adımlar arasında bulunmaktadır.
Sonuç olarak, İBB’nin toplu ulaşımda yaptığı zam teklifi, UKOME tarafından reddedilerek, şehrin ulaşım politikalarının yeniden gözden geçirilmesine neden olmuştur. Bu durum, İstanbul’un karmaşık ulaşım dinamikleri içerisinde yaşanan zorlukların bir yansımasıdır. Kentin, toplu taşımanın yanı sıra bireysel ulaşım seçeneklerini de dikkate alan bir yaklaşım benimsemesi, gelecekte daha dengeli ve sürdürülebilir bir ulaşım planlamasına zemin hazırlayacaktır.