Hırvatistan’da düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, oy verme işlemleri yerel saatle 19.00’da sona erdi ve bu süreçte kaydedilen sandık çıkış anketlerine göre mevcut Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic galip geldi. Milanovic’in, bu seçimde elde ettiği oy oranı %51,48 olarak belirlendi ve böylelikle ilk turda seçimi kazanmış oldu. Bu sonuç, Hırvatistan tarihinde önemli bir yer tutuyor.
Milanovic’in en büyük rakibi Dragan Primorac ise, Hırvat Demokratik Birliği (HDZ) tarafından desteklenmesine rağmen yalnızca %19,29 oranında oy alabildi. Seçimlere katılan toplam sekiz adaydan biri olarak, Primorac, iktidar partisinin desteğine rağmen beklenenin altında bir performans sergiledi.
Sandık çıkış anketlerine göre diğer adayların oy oranları da aşağıdaki şekilde sıralandı: Marija Selak Raspudic %8,84; Ivana Kekin, Hırvatistan’ın Yapabiliriz! (Moemo!) hareketi tarafından desteklenerek %8,33; Tomislav Jonjic %3,99; Miro Bulj (Köprü – Most hareketi) %3,48; Branka Lozo (DOMINO hareketi) %2,56; ve son olarak Niko Tokic Kartelo %0,8 oy aldı. Resmi sonuçların onaylanması halinde Milanovic, Hırvatistan’ın ilk Cumhurbaşkanı olan Franjo Tudjman’ın ardından cumhurbaşkanlığı seçimlerini ilk turda kazanan ikinci lider unvanını elde etmiş olacak.
Hırvatistan Devlet Seçim Komisyonu (DIP) tarafından yayımlanan verilere göre, seçimlere katılım oranı yerel saatle 16.30 itibarıyla %36,09 seviyesinde kaldı. Bu, Hırvatistan’daki seçmen ilgisinin seyrek olduğunu gösteriyor. 58 yaşındaki Cumhurbaşkanı Milanovic, 2011-2016 yılları arasında başbakanlık yapmış ve 2020 yılında cumhurbaşkanı olarak göreve başlamıştı. Sosyal Demokrat Parti (SDP) tarafından desteklenen sol eğilimli bu siyasetçi, Hırvatistan’ın Ukrayna’daki savaşta taraf olmaması gerektiğini savunan görüşleri ile tanınıyor.
Milanovic’in liderlik döneminde, Başbakan Andrej Plenkovic başkanlığındaki hükümete yönelik sert eleştirileri ile dikkat çekti. İktidar partisine yakın isimler, Milanovic’i “Rusya yanlısı” olmakla ve Hırvatistan’ın uluslararası imajını zedelemekle suçluyor. Bununla birlikte, Milanovic, Plenkovic’i diktatörlükle ve yolsuzlukla itham ederek politik bir çekişme ortamı oluşturuyor. Bu durum, Hırvatistan’daki siyasi istikrarsızlığı ve iki lider arasındaki giderek derinleşen çatışmayı gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Hırvatistan’da gerçekleşen bu seçim, hem Milanovic’in gelecekteki liderlik stratejileri hem de Hırvatistan’ın uluslararası siyasetteki konumu açısından oldukça önemli bir dönüm noktası oldu. Milanovic’in ilk turda kazandığı bu başarı, Hırvatistan’daki siyasi dengeleri etkileyecek gibi görünüyor.
