Son gelişmelere göre, Reuters’ın muhalif gruplara ve yerel halka dayandırdığı verilere göre Halep şehri neredeyse tamamen muhaliflerin kontrolüne geçti. Bu süreç, PKK/YPG’nin kuzeydoğu kesimlerinden çekilmeye başlamasıyla hız kazandı. Halep’te muhalif gruplar etkinliğini artırarak, bölgedeki kontrolü ele almaya devam ediyor.
Muhalif lider Hadi el-Bahri, bu süreçle ilgili yaptığı açıklamada, “Rejim, Birleşmiş Milletler sürecine ve siyasi geçişe bağlı kalana kadar durmayacağız” şeklinde ifade etti. Böylece muhalifler, siyasi çözüm sürecinin olmaması durumunda mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. Öte yandan, muhalif silahlı gruplar, 28 Kasım itibarıyla Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın güçlerine karşı kapsamlı bir operasyon başlatmış durumda ve çatışmalar bu tarihten beri aralıksız devam etmekte.
KÜRTLER TAHLİYE EDİLİYOR
Diğer bir önemli gelişme ise ABD destekli, Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG), Halep’in bazı bölgelerindeki Kürt nüfusu güvenli alanlara tahliye etmeye çalıştığıdır. SDG Başkanı Mazlum Abdi, bu süreçle ilgili açıklamalarda bulunarak, “Halkımızın güvenliğini sağlamak ve ülkenin kuzeydoğusundaki güvenli bölgelerimize güvenli bir şekilde taşınmalarını kolaylaştırmak için Suriye’deki tüm ilgili taraflarla aktif bir şekilde koordinasyon halindeyiz” ifadesini kullandı. Dolayısıyla, tahliye süreci, hem güvenlik gerekçeleri hem de çatışmaların yoğunlaşması nedeniyle önemli bir hale gelmiş durumda.
CAN KAYBI ARTIYOR
Çatışmaların ve hava saldırılarının sonuçları da giderek daha ciddi bir hal alıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, savaşın dördüncü günü itibarıyla yaşanan can kaybını 311 olarak duyurdu. Bu ölümlerin 183’ünün Hay’at Tahrir al-Sham (HTŞ) ve müttefik güçlerden, 100’ünün Esad rejimi ve hükümet yanlısı güçlerden, 28’inin ise sivil kayıplardan oluştuğu belirtiliyor. Özellikle sivil ölümlerinin artması, bölgedeki insani krizi daha da derinleştirmekte ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmektedir.
Ayrıca, Suriyeli muhaliflerin kurduğu kurtarma servisi Beyaz Baretliler, geçtiğimiz günlerde Suriye hükümeti ve Rusya’nın İdlib’e gerçekleştirdiği hava saldırısında 25 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Bugün de benzer bir hava saldırısında 11 sivilin yaşamını yitirdiği bilgisi geldi. Bu durum, olayların ne denli ciddi ve trajik boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.
Gelecekteki olayların nasıl gelişeceği ve sürecin nasıl bir yöne evrileceği belirsizliğini korusa da, Halep’teki çatışmaların dinamikleri ve bu süreçte yaşanan katliamlar, Suriye’deki insani durumu oldukça kritik hale getirmekte. Muhaliflerin ilerleyişi ile birlikte, bölgedeki etnik gruplar arasındaki gerilim ve güvenlik kaygıları da artış göstermektedir. Bu bağlamda, uluslararası toplumun nasıl bir tepki vereceği ve çözüm arayışlarının hangi yöne evrileceği merak konusu olmaya devam ediyor.