Prof. Dr. Naci Görür’ün Deprem Açıklamaları
Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 31 Aralık 2022 tarihinde meydana gelen deprem, bölge halkı üzerinde ciddi bir korku yaratırken, önemli bilim insanlarından biri olan Prof. Dr. Naci Görür, olayın ardından bazı açıklamalarda bulundu. Depremin ardından özellikle fay hatlarının durumu ve olası yeni depremlerle ilgili yaptığı değerlendirmeler, halkın merakını arttırdı.
Prof. Dr. Görür, Elbistan’da gerçekleşen depremin büyüklüğünün ve derinliğinin, mevcut fay hatlarının dinamiği üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceğini ifade etti. Ülkemizin farklı bölgelerinde aktif olan ve geçmişte büyük sarsıntılara neden olan fayların belirli aralıklarla tetiklenme riski taşıdığına dikkat çekti. Bu bağlamda, bölgede meydana gelen depremlerin, özellikle de fay hatları üzerindeki stres birikimini artırabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Ayrıca, Prof. Dr. Görür, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde bulunan fayların, özellikle Elbistan gibi sismik açıdan aktif olan yerlerde tetiklenmesi ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. Bu nedenle, bölge halkının sürekli olarak deprem hazırlıkları yapmasının önemine vurgu yaptı. Sadece ani sarsıntılara karşı değil, aynı zamanda psikolojik olarak da depremlere karşı bir farkındalık oluşturulmasının gerekliliğini ifade etti.
Bölgedeki depremin büyüklüğünün yüksek olması ve derinlik seviyelerinin tetiklerken dikkate alınması gerektiğini aktaran Görür, bu tür depremlerin kaçınılmaz olduğunu, ancak oluşum anında alınacak tedbirlerin hayat kurtarıcı olacağını söyledi. Ayrıca, devlet yetkililerinin depremler sonrası acil durum planlarını gözden geçirmesi gerektiği konusunda önerilerde bulundu.
Prof. Dr. Naci Görür, yaptığı açıklamalarda ayrıca, “Bölgedeki fayların potansiyel olarak kırılma riski yüksek. Her an olası bir sarsıntıya karşı hazırlıklı olmalıyız.” şeklinde ifadeler kullanarak, depremin olası etkileri konusunda halkı bilinçlendirmeye çalıştı. Bu tür açıklamaların, toplumda deprem konusunda bir bilgi kirliliği yerine, doğru ve etkili bir bilgi yayılımına neden olması hedefleniyor.
Son olarak, güçlü bir sarsıntının gerçekleşmesi durumunda, insanların nasıl hareket etmeleri gerektiği ve güvenli alanları belirlemeleri konusundaki eğitimlerin önemine de dikkat çekti. Deprem eğitiminin yalnızca okul ortamlarında değil, sosyal yaşam içinde de sürekli tekrarlanması gerektiğinin altını çizdi. Böylece, doğal afetlere karşı daha dayanıklı bir toplum yaratılması hedeflenmektedir.