İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana sistematik olarak sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda, Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenlerin sayısı 46 bin 565’e ulaştı. Aynı dönemde yaralananların sayısı ise 109 bin 660 olarak kaydedildi. Bu durum, bölgede yaşanan insanlık dramının boyutunu gözler önüne seriyor.
İsrail, Gazze Şeridi’nde başlattığı yoğun saldırıları kesintisiz bir şekilde sürdürüyor. Gazze’de gerçekleştirilen bombardımanlarda, sivil yerleşim alanları ve ibadethaneler gibi hassas noktalar vuruluyor. Bu durum, uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor. Rakamsal verilere göre, sadece son 24 saat içinde meydana gelen iki ayrı saldırıda 28 sivil yaşamını yitirmiş, 89 sivil ise yaralanmıştır. Bu saldırılar, bölgedeki insani kriz durumunu daha da derinleştiriyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan bilgilere göre, Gazze’de 464 gündür devam eden bu kanlı çatışmalar sonucunda ortaya çıkan bilanço oldukça korkutucu. İnsani yardımlara erişimin neredeyse imkansız hale geldiği bu süreçte, hayatlarını kaybedenlerin sayısı her geçen gün artmakta. Yoğun bombardımanlar altında kalan Gazze Şeridi’nde, sivillerin acil yardım ihtiyacı büyüyor, ancak uluslararası toplumdan bu duruma karşı daha etkili bir müdahale henüz gelmedi.
Birçok ülke, yaşananları izlemekle yetinirken, bölgedeki insan hakları ihlalleri ve kitlesel ölümler konusunda somut adımlar atmaktan kaçınıyor. Gazze’deki sivil halkın maruz kaldığı saldırılar, dünya çapında pek çok insan tarafından kınansa da, bu kınamaların ötesinde somut eylemler ve çözümler üretilmesi gerekiyor. İnsan sağlığı ve yaşamı, uluslararası ilişkilerde çoğu zaman ikinci plana atılmakta ve bu durum savaşlarda en çok etkilenenlerin sivil halk olması sonucunu doğurmaktadır.
Özellikle uluslararası toplumun verdiği tepkiler, çoğu zaman sembolik kalmakta ve sorunların köklü bir şekilde çözülmesini sağlamaktan uzak olmaktadır. Dolayısıyla, Gazze’de yaşanan insani krizin çözümü için daha kapsamlı ve hedef odaklı stratejiler geliştirilmesi elzem hale gelmiştir. Filistinli sivillerin yaşadığı çaresizlik, çatışmaların sona erdirilmesi için acil bir uluslararası çaba gerektirmektedir.