İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği gece saldırılarında en az 23 Filistinli hayatını kaybetmiş, 14 kişi ise kaybolmuş durumda. Yerel sağlık kaynaklarından elde edilen bilgilere göre, İsrail ordusu, Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi’nde bulunan “Semara” ailesine ait bir evi bombalayarak 11 kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanmasına sebep oldu.
Saldırılardan bir diğeri ise, Han Yunus kentinin Salahaddin Caddesi’nde meydana geldi. Burada seyir halindeki bir araca yapılan saldırı neticesinde 6 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca, yine Gazze’nin orta kesiminde, ed-Durc Mahallesi’nde “Şevbeki” ailesine ait bir evin bombalanması sonucu, bir erkek ve hamile eşinin de dahil olduğu 3 kişi yaşamını yitirdi.
Han Yunus kentinin Celal Caddesi yakınlarındaki mülteci çadırlarına yönelik bir diğer saldırıda ise en az 2 kişi hayatını kaybetti ve çok sayıda kişi yaralandı. Bu olaylar, düşman kuvvetleri tarafından düzenlenen şiddetin cezasız kalmadığını bir kez daha ortaya koydu.
Gazze’deki çatışmalar sırasında, Şucaiyye Mahallesi’nde “el-Gule” ailesine ait bir evin bombalanması sonucu yaralanan iki kişi kurtarılırken, kayıp olan 11 kişiye henüz ulaşılamadı. Aynı şekilde, Han Yunus kentindeki el-Mevasi bölgesinde “eş-Şerif” ailesine ait bir evin hedef alınması sonucu 1 çocuk hayatını kaybetti ve 10 kişi yaralandı; ayrıca 3 kişiye de ulaşılamadığı bildirildi.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı ve çevresindeki birçok yapı için patlayıcılar yerleştirerek bu yapıları havaya uçurdu. Bu tür yaklaşımlar, sivil hedeflerin ve altyapının tahrip edilmesinin yanı sıra, binlerce sivilin hayatını tehlikeye atmaktadır.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana düzenlediği hava saldırıları sonucunda Gazze Şeridi’nde en az 45 bin 658 Filistinli hayatını kaybetmiş, bunların 17 bin 818’ini çocuklar, 12 bin 287’sini ise kadınlar oluşturmakta. Ayrıca, toplamda 108 bin 583 kişi yaralanmış durumda. Geriye kalan ölülerin sayısının artabileceği belirtilerek, enkaz altında hâlâ binlerce kişinin bulunduğu bildirilmektedir.
Son olarak, sağlık tesisleri ve eğitim kurumları dahil olmak üzere sivil altyapının, hedef alınarak tahrip edildiği önemli bir gerçek haline gelmektedir. Bu durum, özellikle Gazze’deki halk için büyük bir tehdit oluşturarak insani krizleri derinleştirmektedir.