Sazan sarmalı dolandırıcılığı, çoğunlukla internet ve sosyal medya platformları üzerinden yayılan sahte araç satış ilanlarıyla gerçekleştirilen bir dolandırıcılık şekli olarak dikkat çekiyor.
Uzun yıllar boyunca biriktirmiş oldukları paraya göz diken dolandırıcılar, artık bu hileli taktiği gayrimenkul sektöründe de uygulamaya başladı.
Gayrimenkul Uzmanı Özkan Aydemir, vatandaşların her adımında dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayarak, “Emlak sitelerinde mülklerini satılığa çıkaran birçok vatandaşımız, örneğin 8 milyon TL gibi bir fiyatını belirliyor. Bu durum, dolandırıcıların ilgisini çekiyor. Dolandırıcılar, mülk sahibini arayarak en son fiyat hakkında bilgi almak istiyor ve buna bağlı olarak ilanı kaldırmasını talep ediyor. Dolandırıcılar, o bölgeyi ya da daireyi bildiklerini belirterek daireyi görmeye gerek olmadığını ifade ediyor ve mülk sahibinin ilanı kaldırmasını sağlıyor. Ardından, ilanda bulamadığı için, daire fotoğraflarını özel olarak istemeye yönlendiriyorlar. Dolandırıcılar, bu fotoğrafları aldıklarında hemen ya ilana ekliyor ya da bir emlak ofisine ulaştırarak, mülkün kendisine ait olduğunu ve aciliyeti nedeniyle 8 milyonluk daireyi 5 milyona satmak istediğini bildiriyor. Emlakçı, piyasa koşulları göz önüne alındığında bu fiyatın oldukça cazip olduğunu düşünerek müşteri aramaya başlıyor” şeklinde konuştu.
“MÜLK SAHİBİ, KİME SATIŞ YAPTIĞINI GÖRMEDEN TAPU İŞLEMİNE GİRİYOR”
Kısa sürede dolandırıcılık yapmaya çalışan bu insanlara dikkat çeken Özkan Aydemir, “Dolandırıcılar, alıcılardan kelepir ev buldukları bahanesiyle nüfus bilgilerini ve kimliklerini talep ediyor. Alıcılar, dolandırıldıklarını genellikle tapuda anlıyor. Çünkü dolandırıcı, topladığı kimlik bilgilerini gerçek mülk sahibine sunarak işlemlere başlatıyor. Mülk sahibi, gelen mesajları dolandırıcıya yönlendiriyor. Dolandırıcı, ucuz fiyattan sattığı kişiye bilgileri ileterek işlemleri hızlandırıyor. Tüm bu süreçler çok kısa bir sürede geliştiğinden, satıcı, alıcı ve emlakçı dolandırıcılığı fark edemiyor. Harçlar yatırıldıktan sonra mülk sahibi, dolandırıcıdan aldığı hesap bilgileriyle kendi hesap numarasını alıcıya gönderiyor. Böylece dolandırıcı, her iki hesaba para gönderilmesini sağlıyor. Tapu dairesinde ise gerçekler gün yüzüne çıkıyor. Mülk sahibi, ‘Bana bu kadar para gönderildi’ derken, alıcı iki farklı hesaba para aktarımında bulunduğunu belirtiyor. Tapu işlemleri sırasında dolandırıcının izine ulaşamıyorlar” ifadesinde bulundu.
Aydemir, alıcıların, satıcıların ve sektör temsilcilerinin, evi görmeden hiçbir işlem başlatmamaları gerektiğini belirtti. “Kelepir buldum, kaçırmamalıyım” düşüncesiyle hareket etmeleri halinde tüm birikimlerinden olabileceklerini vurguladı. Sazan sarmalı dolandırıcılık yöntemi, tapu aşamasına gelene kadar kolayca anlaşılmayabiliyor. Son günlerde Bursa dışında İstanbul, Elazığ, Erzurum ve Balıkesir gibi şehirlerde de benzer dolandırıcılık faaliyetlerinin arttığı gözlemleniyor. Gayrimenkul alımı sürecinde acele edilmemesi ve yalnızca güvenilir emlak uzmanlarıyla çalışılması gerektiğini belirtirken, ön ödeme talepleri karşısında mutlaka araştırma yapmadan hareket edilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
