Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye konulu önemli bir toplantıya katılmak üzere 12 Ocak 2025 tarihinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a gidecek. Bu toplantı, 14 Aralık 2024 tarihinde Ürdün’ün Akabe şehrinde gerçekleştirilen benzer bir toplantının devamı niteliğinde olup, bölgedeki siyasi dinamikler açısından anlam taşıyor. Toplantının amacı, Suriye’deki mevcut durumun çözüm yollarını tartışmak ve bölgedeki istikrarı sağlamak adına atılacak adımları belirlemek olacaktır.
Toplamda, Türkiye ve Suriye’nin yanı sıra, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkelerin temsilcilerinin yanı sıra Irak, Lübnan, Ürdün, Mısır, Birleşik Krallık ve Almanya’nın dışişleri bakanlarının katılımı bekleniyor. Ayrıca, ABD ve İtalya’nın Dışişleri Bakan Yardımcıları da toplantıya dahil olacak. Bunun yanı sıra, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, Arap Ligi Genel Sekreteri, KİK Genel Sekreteri ve BM Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi’nin de toplantıda yer alması öngörülüyor.
Toplantının temel odak noktası, Suriye’de istikrarın ve güvenliğin sağlanması ve bu bağlamda atılacak adımların belirlenmesi olacak. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, Suriye’deki yeni yönetimle bu süreçte geliştirilmesi gereken angajman ve teşvik temelli temasların önemine vurgu yapması bekleniyor. Bu çerçevede, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve ülkedeki birliğin korunması da önemli bir gündem maddesi olarak öne çıkıyor.
Daha ileriye dönük olarak, Bakan Fidan’ın toplantıda, Suriye’deki mevcut durumdan faydalanmayı hedefleyen bölücü terör örgütlerine karşı alınacak tedbirlerin yanı sıra, Suriye’nin yeniden imarı sürecinde sistematik ve tutarlı adımların atılmasının önemine dikkat çekmesi bekleniyor. Bu, hem bölgedeki huzurun sağlanması hem de Suriye’nin gelecekteki yapısal dönüşümü açısından kritik bir aşama olarak değerlendiriliyor.
Son olarak, Bakan Fidan’ın Suriye’ye yönelik yaptırımlara getirilen muafiyetlerin kapsamının önümüzdeki dönemde kritik sektörleri de içerecek biçimde genişletilmesini teşvik etmesi, uluslararası iş birliği ve dayanışmanın güçlenmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bu toplantı, hem bölgedeki ülkelerin ilişkilerini güçlendirme hem de Suriye’nin geleceği açısından önemli bir platform oluşturacaktır.
