Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medyanın terör örgütleri ve Türkiye’ye karşı olan düşmanlar tarafından kaos yaratmak amacıyla kullanıldığını vurguladı. Bu açıklamalar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yayımlanan “Ayın Tarihi” dergisinin yeni sayısında yer aldı. Dergideki “Dijital Dönüşüm Sürecinde Medya ve Adalet” konusu çerçevesinde “Dijital Dönüşüm Sürecinde Adalet ve Hakikat Mücadelesi” başlıklı bir başyazı kaleme alan Altun, teknolojik gelişmelerin bilgi toplama, işleme ve aktarım süreçlerini hızlandırdığını belirtti.
Teknolojinin ilerlemesi, klasik hukuk kurallarının yetersiz kalmasına yol açtığını ifade eden Altun, bu durumda yeni bir hukuk dalı olarak bilişim hukukunun ortaya çıktığını dile getirdi. Bilişim hukuku ile ilgili olarak, ceza hukuku, adli bilişim, elektronik ticaret hukuku, kişisel verilerin korunması hukuku, elektronik haberleşme hukuku ve internet hukuku gibi çeşitli alanların bu kapsamda olduğuna dikkat çekti.
Altun, Türkiye’nin gelişmiş iletişim teknolojisi altyapısına ve eğitimli genç nüfusuna sahip olduğunu belirterek, ayrıca sosyal medya kullanıcı sayısının dünya ortalamasının üzerinde olduğunu da vurguladı. Bu durum, bilgi ve enformasyonun hızlı bir şekilde yayılmasına olanak sağlarken, aynı zamanda kötü niyetli odakların manipülatif kullanımlarına da açık hale geldiğini belirtti. Özellikle Gezi olayları, terörle mücadele ve askeri operasyonlara dair sosyal medyada yer alan yanıltıcı içeriklerin gerçeklerle ilişkilendirilmesi gibi olumsuz örneklerden bahsetti.
“SOSYAL MEDYADA TEYİT EDİLMEMİŞ HİÇBİR BİLGİYE GÜVENİLMEMELİ”
Kahramanmaraş merkezli depremler sırasında sosyal medya üzerinden yayılan bilgi kirliliğinin ciddi tehlikeler doğurabileceğine değinen Altun, 2023 Genel Seçimleri döneminde de benzer manipülatif yalanlarla vatandaşların özgür iradesinin etkilenmeye çalışıldığını ifade etti. Tüm bu olumsuzluklara karşı hakikat mücadelesi verdiklerini vurgulayan Altun, ülkenin bu tür olaylardan başarıyla çıkmasını sağladıklarını aktardı.
Yapay zeka ile birlikte bu tür kötücül çabaların daha da artabileceğine dikkati çeken Altun, bu duruma karşı gerekli tedbirleri aldıklarını ve kurumsal altyapıyı güçlendirdiklerini belirtti. Başkanlık bünyesinde kurulan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin bu alandaki faaliyetlerinin önemine vurgu yaptı. Türkiye’nin, siber tehditlere karşı özelleşmiş bir sorumluluk taşıdığını ifade etti.
Ayrıca, sosyal medyanın üretken olduğu kadar yıkıcı da olabileceğini belirten Altun, her bireyin sosyal medya üzerinden bilgi paylaşımında dikkatli olması gerektiğini söyledi. Sosyal medya kanallarında suçların işlendiğini, özellikle hakaret, tehdit ve itibar suikastlarının sıkça gerçekleştiğini dile getirdi. Bunun yanı sıra, sosyal medyanın dolandırıcılığa da açık bir platform olduğuna işaret ederek, dolandırıcılık yöntemleri hakkında kamuoyunu bilgilendirdi.
2020 yılında yürürlüğe giren ve kamuoyunda ‘sosyal medya düzenlemesi’ olarak bilinen 7253 sayılı kanun ile devletin, vatandaşların bilişim alanındaki haklarını korumak üzere gerekli düzenlemeleri sağladığını da belirtti. Sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğunun getirilmesi, bu alandaki hukuki düzenlemelerin bir parçası olduğunu ifade etti.
Fahrettin Altun, adaletli ve ş
