Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile önemli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bu görüşme, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve bölgesel sorunların ele alınması açısından kritik bir öneme sahip. Görüşmede Erdoğan, Azerbaycan’ın D-8 üyeliğinin hayırlı olması dileklerini iletti. D-8, gelişmekte olan ülkeler arasında ekonomik işbirliği oluşturma amacı taşıyan bir uluslararası kuruluş olarak biliniyor ve Azerbaycan’ın bu yapıya katılması, onun küresel ekonomik ve diplomatik bağlarını güçlendirmesi açısından önemli bir adım.
Erdoğan, görüşme sırasında Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış süreciyle ilgili gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtti. Özellikle, söz konusu barış sürecinin başarılı bir şekilde ilerlemesi, Güney Kafkasya’nın kalıcı istikrar ve refaha kavuşmasına olanak tanıyacaktır. Bu bağlamda, Erdoğan, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve kalıcı barış ortamının sağlanması için her türlü işbirliğine açık olduklarını vurguladı.
Görüşmenin ardından yapılan açıklamalarda, iki liderin de bölgesel işbirliği ve dayanışmanın önemine değindiği dikkati çekti. Türkiye ve Azerbaycan, özellikle son yıllarda stratejik dostluklarını pekiştiren çeşitli projelerde birlikte yer alıyor. Bu projeler, iki ülke arasındaki ekonomik bağların yanı sıra siyasi ilişkilerin de güçlenmesine hizmet ediyor.
Görüşmelere ilişkin ileriye dönük hedefler de masaya yatırıldı ve liderler, gelecek süreçte işbirliğinin daha da derinleştirilmesi gerektiği üzerinde durdular. Erdoğan, Azerbaycan’ın jeopolitik konumu itibarıyla önemli bir müttefik olduğunu ifade ederek, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin artırılması gerektiğine vurgu yaptı. Ayrıca, ortak güvenlik meselelerine dair işbirliklerinin genişletilmesi gerektiğini de belirtti.
Son olarak, Erdoğan’ın iletişiminde, bölgede barış ve huzurun sağlanmasının her şeyden önce gelen bir gereklilik olduğunu vurgulaması dikkat çekti. Erdoğan, “Azerbaycan’ın D-8 üyeliği, sadece ekonomik değil, aynı zamanda politik ilişkilerimiz açısından da yeni ufuklar açacaktır” dedi. Bu görüşmeler sonucunda, iki ülke liderinin, bölgenin istikrarı ve güvenliği için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirme taahhüdünde bulunduğu anlaşılmaktadır.