Antalya’nın Ormana köyü, “Dünyanın En İyi Turizm Köyü” olarak seçilmiş ve bu unvan, bölgenin turizm potansiyelinin artırılmasına önemli katkılar sağlamıştır. Ancak köydeki düğmeli evlerle ilgili olarak İbradı Belediyesi’nden gelen bir açıklama, dikkatleri çekmiştir. Yıkım kararı verilen yapıların, bu ünlü düğmeli evler olmadığı belirtilmiştir. Açıklamada, bu yapıların 2011 yılından sonra inşa edildiği ve kaçak olarak yapıldığı vurgulanmıştır.
Belediye, yıkıma konu olan yapıların, “kesinlikle düğmeli ev” olmadığının altını çizerken, bu yapıların herhangi bir tarihi veya kültürel değer taşımadığını ifade etmiştir. Bu durum, Ormana köyündeki yerel halkı ve turizmle uğraşanları etkilemiş ve bu açıklama, köyün tarihsel ve kültürel mirasının korunması noktasında önemli bir tartışma yaratmıştır. Ormana, düğmeli evleriyle tanınan bir köy olarak, turizm açısından büyük bir cazibe merkezi haline gelmiştir ve bu tip yapıların korunması, bölgenin kimliği açısından büyük öneme sahiptir.
Özellikle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bu evlerin, mimari açıdan önemli özellikler taşıdığı bilinmektedir. Düğmeli evler, Türk mimarisinin özgün örnekleri olarak, yerel halkın yaşam tarzını ve kültürel değerlerini yansıtmaktadır. Bu tür yapılar, sürdürülebilir turizm açısından da büyük bir fırsat sunmakta. Ancak, İbradı Belediyesi’nin açıklamasıyla birlikte, recent inşaatların ve kaçak yapıların bu tarihi yapılarla karıştırılmaması gerektiği vurgulanmıştır.
Köydeki yapıların durumu, yerel yönetim ile halk arasında bir tartışma konusu olmuş ve bu bağlamda çeşitli görüşler ortaya atılmıştır. Bazı köylüler, kaçak yapılar yerine tarihi düğmeli evlerin korunmasının daha önemli olduğuna inanırken, diğerleri ise modern yapıların da köyün turizm potansiyeline katkıda bulunabileceğini düşünmektedir. İbradı Belediyesi’nin yıkım kararı, bu açıdan yerel topluluk için bir değişim ve dönüşüm sürecinin de başlangıcı olarak algılanmaktadır.
Sonuç olarak, Antalya’nın Ormana köyü, turizm açısından önemli bir yer olmaya devam ederken, tarihi ve kültürel değerlerin korunması için dikkatli adımlar atılması gerektiği anlaşılmaktadır. İbradı Belediyesi’nin almış olduğu yıkım kararı, bu sürecin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Zira, bölgenin turizm politikalarının köyün kültürel mirasına zarar vermeden ve yerel halkın da görüşlerini dikkate alarak şekillendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Böylece, Ormana’nın turizmdeki yeri daha da güçlenebilir ve sürdürülebilir bir turizm modeli oluşturulabilir.