İzmir’in Torbalı ilçesinde meydana gelen üzücü bir olay, sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddetin ne denli endişe verici boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Aile sağlığı merkezinde çalışan Dr. Ekin Hürel Günay, iddiaya göre bir husumet nedeniyle kardeşler ile tartışma yaşamıştı. Bu tartışmanın ardından, söz konusu kardeşler, Dr. Günay’ı yaklaşık 1,5 ay süresince takip etti.
Olayın gelişimi, söz konusu kardeşlerin, Dr. Günay’ı takip edip, ona sopayla saldırmalarıyla kutsal bir meslek olan hekimliğe yönelik bir saldırı halini aldı. Doktora yönelik bu fiziksel şiddet, sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddet olaylarının hatırlanmasını sağladı. Bu tür olaylar, sağlık çalışanlarının işlerini yaparken karşılaştıkları tehditleri ve tehlikeleri gözler önüne serdiği gibi, sağlık hizmetlerini de olumsuz etkiliyor.
Söz konusu saldırı sonrası, dava süreci başlatıldı. Yeniden yargılandıkları davada, kardeşler ‘Silahla kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten yaralama’ suçlamasıyla hakim karşısına çıktılar. Mahkeme, tüm delilleri ve tanıkları dikkate alarak kararını verdi ve her iki kardeşe de 5’er yıl hapis cezası verdi. Bu karar, Türkiye genelinde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili farkındalık yaratmaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Hukukun, sağlık çalışanlarını koruma konusundaki önemi bu olay ile bir kez daha vurgulandı. Dr. Ekin Hürel Günay’ın yaşadığı bu olay, toplumda sağlık çalışanlarının güvenliği ile ilgili arayışın ve mücadelelerin ne denli kritik olduğunu göstermekte. Sağlık hizmeti veren bireylerin, hastalarına en iyi şekilde hizmet verebilmeleri için güvenli bir ortamda çalışmaları gerekmektedir. Ancak, böyle durumlar yaşandığında, hem sağlık çalışanlarının psikolojik sağlığı hem de toplum sağlığı açısından ciddi problemler ortaya çıkıyor.
Dr. Ekin Hürel Günay, yaşadığı şiddet olayının ardından hem fiziksel hem de ruhsal olarak zor bir dönem geçirdi. Bu tür tehditlerle karşılaşmanın, bir sağlık çalışanı olarak kendisini güvende hissetmemesine yol açtığı ifade ediliyor. Olayın yaşandığı aile sağlığı merkezi, sağlık hizmeti sunan bir kuruluş olarak, sağlık çalışanlarının kaderlerinin, toplumun genel sağlığı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sonlandırılması için hukuki yaptırımların yanı sıra, toplumsal bilinçlenmenin de sağlanması gerekmektedir.
Tüm bu yaşananlar, sadece Dr. Günay veya sağlık çalışanları için değil, aynı zamanda tüm toplum için dersler çıkarılması gereken bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Herkesin birbirine saygı duyması ve sağlık çalışanlarının değerinin bilinmesi, toplum sağlığı açısından son derece önemlidir. Sağlık hizmetlerinde aksaklıklara yol açmadan, güvenli bir çalışma ortamı sağlanması, ilerlemenin yolu olarak değerlendirilmektedir.