Diyarbakır, Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtan önemli bir şehir olarak dikkat çekiyor. Özellikle Mart Thoma, Meryem Ana, Kırklar Kilisesi ve Mar Petyun Kilisesi, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken ibadethaneler arasında yer alıyor. Bu kiliseler, dinlerin ve medeniyetlerin bir arada yaşama örneği niteliğinde olup, ziyaretçilerine farklı kültürleri bir arada görme imkanı sunuyor.
Diyarbakır, her yıl birçok turistin akınına uğruyor. Özellikle yaz aylarında, turist sayısı oldukça artıyor. Mar Petyun Keldani Kilisesi’nin rehberi Şükrü Kaya, bu ay boyunca, sömestr tatili nedeniyle kiliseyi ziyaret edenlerin sayısının 15 bine yaklaştığını ifade etti. Kaya’ya göre, yaz aylarında bu sayı 60 bin kişiye kadar çıkabiliyor. Bu durum, Diyarbakır’ın turizm potansiyelini ve ziyaretçi çekme kabiliyetini ortaya koyuyor.
İzmir’in Urla ilçesinden gelen Ayşegül Yurdakul, Diyarbakır’ı gezip görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Ulu Camii ile kiliseler arasında kısa bir mesafe olduğunu belirtirken, iki farklı medeniyetin yan yana var olmasını çok beğendiğini vurguladı. Yurdakul, “Kiliseyi de gezdim, çok beğendim,” diyerek ziyaretinin olumlu etkilerinden bahsetti.
Şule Meryem Öcal ise Diyarbakır’da olduğu için büyük mutluluk hissettiğini ifade etti. Öcal, “Burada hem cami hem kilise var ve birçok yaşamı, dini, insanı ve kültürü bir arada bulabiliyoruz. Yakın mesafede yer alıyorlar ve her ikisine de aynı özen gösterilmiş. Bu atmosfer insanı çok etkiliyor. İslam kültürü ve Hristiyanlık gibi farklı mezheplerden gelen insanlar burada bir arada yaşıyor. Herkes birbirine hoşgörü ile yaklaşıyor,” şeklinde konuşarak şehirdeki bir arada yaşama kültürüne dikkat çekti.
Şanlıurfa’dan gelen Ali Akan Kılıç, Diyarbakır’ın kadim bir şehir olduğunu ifade etti. Ulu Cami’yi gezdikleri sırada sağ ve sol tarafta farklı mezheplerin namaz kıldığını gördüklerini ve bu durumun kendilerini etkilediğini belirtti. Kılıç, “Şimdi de kilisedeyiz, bu da Türkiye’nin güzelliği. Aralarında belki 200 metre mesafe var. Ama baktığınızda, kardeşçe yaşanmış bir şehrin dinamiklerini görebiliyorsunuz. Umarım bu durum hep böyle devam eder,” sözleriyle Diyarbakır’ın çok dinli ve çok kültürlü yapısının önemini vurguladı.
Diyarbakır, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda farklı inançların bir arada barış içinde yaşadığı bir şehir olarak da ön plana çıkıyor. Bu özellikleri, hem yerli hem de yabancı turistleri kendine çekerek, bu güzelliklerin korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlıyor. Şehirdeki kiliseler ve camiler, medeniyetler beşiği Diyarbakır’ın ne kadar zengin bir geçmişe sahip olduğunu ve geleceğe dönük umut vaat ettiğini gösteriyor.